Kuzey Yarımküre'ye boydan boya kar ve yağmurlu bir yazı getirdi. | Open Subtitles | لكنها خلقت صيفٌ من الأمطار والثلوج عبر كامل النصف الشمالي من الكرة الأرضية |
Ve orada burada biraz kar ve değişiklik olsun diye, palmiye ağaçları mimozalar ve çam ağaçları ve günışığı! | Open Subtitles | والثلوج هنا وهناك. والنخيل, لتنويع الطبيعة |
kar ve yağmur... yeraltı suyu olur ve toprak altındadır. | Open Subtitles | ... الأمطار والثلوج تتحول إلى مياه جوفية وتتسرب إلى باطن الأرض |
İşte insanların hızla tükettiği ama yavaşça yağmur ve kar ile yenilenen su kaynakları bunlardır. | TED | هذه هي مصادر المياه التي يستنزفها البشر بسرعة ولكنها تتجدد ببطء بفضل الأمطار والثلوج. |
Orada hiçbir şey olmadığı ortada sıradan insanların görebileceği üzere altımızda dağlar ve kar dışında bir şey yok. | Open Subtitles | من الواضح أنه لا شيء هناك أعني أن أيّ شخص عاقل لن يرى أي شيء تحتنا سوى مجموعةً من الأشجار والثلوج |
buz ve karın altında bir mağara ağı var. | Open Subtitles | يُوجد تحت الجليد والثلوج شبكةٌ من الكهوف، |
Bugünse kar ve yağmur ortasından geri geldim. | Open Subtitles | اليوم عدت في خضم الأمطار والثلوج. |
Bomboş. kar ve buza terk edilmiş. | Open Subtitles | خاوٍ ومهجورٌ للجليد والثلوج |
Sıradan insanların görebileceği üzere .altımızda dağlar ve kar dışında birşey yok. | Open Subtitles | أعني أن أيّ شخص عاقل لن يرى أي شيء تحتنا سوى مجموعةً من الأشجار والثلوج |
Ve soğuk ve kar için tasarlanmış eşya alımları da var. | Open Subtitles | حينها وجدت مشتريات مخصصة للبرد والثلوج |
Ama buz ve kar altında kalmış olsa da sevgi hayatta kalmıştı. | Open Subtitles | "لكن حتى لو دفن تحت الجليد والثلوج" "الحب ينجو دوماً". |
- Rüzgar ve kar her an görülebilir. | Open Subtitles | الرياح والثلوج تأتي بأي وقت |
buz ve ıssızlığın şekillendirdiği bir kara parçasıdır. | Open Subtitles | مكان شكّلته العزلة والثلوج. |