ويكيبيديا

    "والجمال" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve güzel
        
    • ve güzellik
        
    • güzellik ve
        
    • güzelliğin
        
    • Develer
        
    • güzellikti
        
    • sonsuz
        
    • ve güzele
        
    • ve güzelliği
        
    Tabi, David, eğer senin kalçan değilse, gerçek ve güzel. TED بالطبع، ديفيد، أنه ليس وركك، أنها الحقيقة والجمال.
    Sanırım öbür dünya daha aydınlık ve güzel. Open Subtitles أعتقد أن هناك شيئاً من النور والجمال في العالم اﻵخر
    ve güzellik iyilik anlamına gelmiyor, ve kesinlikle hoşnutluk anlamına da gelmiyor. TED والجمال لا يعني الخير، وبالتأكيد لا يعني أن القناعة.
    güzellik ve baştan çıkarma, inanıyorum ki, doğanın hayatta kalma aracı, çünkü aşık olduğumuz şeyi koruyacağız. TED والجمال والاغراء .. وانا اؤمن ان الازهار هي وسيلة الطبيعة للبقاء لاننا نحمي ما نغرم به ..
    Çocukluğumdan beri sanattaki gerçekliğin ve güzelliğin yansımalarını ve bilimdeki gerçekliği ve güzelliği gözlemliyorum. TED لقد كنت أراقب، منذ نشأتي، تعابير الحقيقة والجمال في الفنون والحقيقة والجمال في العلوم.
    Hızır gibi yetişen Develer kuru akasyalara dönüşüyor. Open Subtitles والجمال المتمايله قادمه للمساعده تتحول الى اشجار السنط الشوكيه الجافه
    Diana'nın özü, sorumluluktu, şefkâtti tarzdı, güzellikti. Open Subtitles (ديانا) كانت رمر الحنان، ،الواجب... الأناقة، والجمال
    Benim gördüğüm... etrafın simetrik şekilde ve güzel bir şekilde zevkli hale gelmesi. Open Subtitles .. الطريقة التي أرى بها المكان الحيّ بأكمله يجب أن يكون مظهراً للتناظر والجمال
    Akıllı ve güzel birini bulabilirsin, seni öneren. Open Subtitles ستجد شخص ما بنفس القْدر من الحكمة والجمال لينصحك
    Tüm dünyayı mantıklı hale getiren ilham verici ve güzel anlarda var. Open Subtitles هناك أيضاً لحظات من الإلهام والجمال حينما يصبح العالم كله منطقي
    Doğruluk ve güzellik ister ve çok mutluyum ki bundan burada bolca konuşuluyor. TED يحتاج الصدق والجمال, وانا سعيد ان ذلك ذكر هنا كثيرا هذا اليوم,
    Gerçek ve güzellik bilimle ilgisi olmayanlar için sıklıkla anlamsızdır. TED الحقيقة والجمال هي الأشياء التي غالبا ما تكون مبهمة بالنسبة للأشخاص الذين ليسوا في مجال العلوم.
    Görüntü ve güzellik hakkında konuşan Cameron Russell Avrupa'dan bağlanmış. TED كاميرون راسل يتحدث عن الصورة والجمال متصل عبر أوروبا.
    Bilgisayarlar sanat, güzellik ve küresel bağlantı içindir. Open Subtitles إذا كانت أجهزة الكمبيوتر تُستخدم في الفن والجمال والتواصل بين العالم
    Senin gibi bir kadın etrafının güzellik ve zarafetle bezeli olmasını hak ediyor. Open Subtitles إمرأة مثلكِ تستحق أن تكون مُحاطة بالنعيم والجمال
    Hiçbir fikrim yok... güzellik ve beyinler. Open Subtitles لم يكن لديَّ فكرة أنتِ تجمعين بين الذكاء والجمال
    Böyle bir zerafetin ve matematiksel güzelliğin bir çırpıda heba edilebileceğine inanmak çok güçtür. Open Subtitles سأجد صعوبة فى تصديق أنّ هذه الأناقة والجمال الرياضى سيضيع ببساطة.
    Takımım kütüphanede ders çalışıyor, ve ben onlara... zeka ve güzelliğin harika bir kombinasyon olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Ne demek istediğimi anladınız mı? Open Subtitles فريقي يدرس في المكتبة وأنا أحاول إخبارهم أن العقل والجمال مزيج رائع
    Develer özel kurbanlık giysileriyle hazır hale getirildi. Herkes ihrama girmişti. Open Subtitles والجمال كانت قد تزينت بحلتها الخاصة بها
    Diana'nın özü, sorumluluktu, şefkâtti tarzdı, güzellikti. Open Subtitles (ديانا) كانت رمز الحنان، الواجب،... الأناقة، والجمال
    Sen sonsuz merhametinle bize yardım et. Open Subtitles قد يطمح إلى اكثر من التقوى الروحي والجمال الجسماني تماماً
    Ve milletiniz gerçek ve güzele ihanet etmenizi istiyorsa o hâlde gerçek ve güzele ihanet edersiniz. TED وإذا طلبت أمتي أن أخون الحق والجمال، فعلى أن أخون الحق والجمال.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد