Kulüpler, barlar, lokantalar müşteri kaybetmeye başlarsa şehir için... .. mali kriz demektir bu. | Open Subtitles | النوادي والحانات والمطاعم بداءت بخسارة زبائنها |
Benim için bunca acıya katlanmana değecek, küçük meydanlar, güzel dükkanlar, muhteşem barlar ve kafeler ve sanat galerileri ile doludur. | Open Subtitles | إنّه ملئ بالمربعات الصغيرة والمتاجر الجميلة، والحانات والمقاهي الرائعة والمعارض الفنية |
Burada sıkışıp kalırlarsa oteller ve barlar için iyi olur. | Open Subtitles | ستكون جيدة لهم الفنادق والحانات لانهم سيحاصرون هناك |
Otellerde ve karanlık barlarda gizlice vakit geçiremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكنني تحمل الخروج بالخلسة، وأقضي الوقت معكِ في الفنادق والحانات المظلمة. |
Küçük bir dolandırıcıydın, Danny... ben seni buraya alana kadar, kulüp ve barlarda içki için çalışıyordun. | Open Subtitles | ..لقد كنتمحتالصغير ،داني . تعمل في النوادي والحانات حتى ساعدتك. |
Kredi kartı hareketleri içki dükkanlarında ve barlarda yapılmış düzenli harcamaları gösteriyor. | Open Subtitles | بطاقات الإئتمان تظهر زيارات متعددة إلى متاجر الكحول والحانات. |
Hosteller, dükkanlar, barlar var. | Open Subtitles | كانت هناك بيوت الشباب والمتاجر والحانات |
Caddeler ve barlar, endişeli insanlarla doluydu... | Open Subtitles | -ازدحمت الشوارع والحانات بالناس القلقة |
- barlar da! | Open Subtitles | - أوه، والحانات! |
barlar da böyle... | Open Subtitles | والحانات لم تكن... |
Şimdiyse kahve makinesinin önünde kafelerde, barlarda, localarda ve internet bloglarında. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر هو آلة القهوة. المقاهي والحانات وصالات يستريح، أو بلوق الإنترنت. |
İçki mağazalarında, barlarda kullanıyorum ve hiç sorun olmadı. | Open Subtitles | أستعملها في متجر الخمور, والحانات, ولم تحدث لي يوماً أي مشكلة |
Efendim, 200 sivil polisim Montmartre'nin her caddesinde mevkilerini alarak takma adlarla otellerde oda tutarak restoran ve barlarda oturuyorlar. | Open Subtitles | سيدي, لدي 200 ضباط بملابس مدنية (ياخذون مواقعهم في كل شوارع (مونتمارتر يبحثون في الفنادق بأسماء مستعارة ويجلسون في المطاعم والحانات |