Bir gün, takımımızdan biri bir okula gitmiş ve bir öğretmenin okulun bahçesinden taş ve sopalar alıp sınıfa götürdüğünü ve onları öğrencilere verdiğini görmüş. | TED | في أحد الأيام، ذهب أحد أعضاء فريقنا إلى مدرسة ورأى مُعلما يلتقط العصي والحجارة من حديقة في الخارج ويأخذها إلى داخل الفصول الدراسية ويعطيها للطلاب. |
Birçok alternatifimiz var, çamur, taş, ağaç, bambu toprak gibi seçenekler tüm amaçlara etkin şekilde hizmet edebiliyor. | TED | ولدينا بدائل كالوحل والحجارة والأخشاب والخيزران والتراب والتي تشكل خيارات فعالة لكل الغايات. |
Nehirler akarken taş ve kayalara çarptıkça onları yavaş yavaş aşındırırlar. | Open Subtitles | أثناء جريان الأنهار عبر الصخور والحجارة فإنهم يحتّونها مع الزمن |
Yağmurlu geceden sonra, sabah... pınarım kırmızaya döndü ve taşlar paslı gözüktü. | Open Subtitles | بعد ليلة ممطرة المياه أصبحت حمراء اللون والحجارة صدئة |
Biber gazı ve taşlarla donanmışlar. | Open Subtitles | هم مسلحون برذاذ الفلفل والحجارة |
Güneşin ortadan kaybolmasıyla birlikte tonlarca sıcak kül ve taş yağdı. | Open Subtitles | كمالشمس لُطّختْ , أطنان مِنْ الرمادِ والحجارة الحارةِ أمطرا. |
Eriyebilen tuzlar suda erir ve su buharlaştıkça binaların tuğla ve taş hatta beton gibi gedikli malzemelerinde tuz miktarı artar. | Open Subtitles | وعندما يتبخّر الماء سيرتفع داخل المواد الإنشائية المثقّبة كالقرميد والحجارة وحتى الخرسانة. |
Onun yerine, trilyonlarca taş ve kaya yeni doğan Güneş'in etrafında dönerler. | Open Subtitles | بالمقابل، تريليونات الصخور والحجارة تدور حول الشمس حديثة التكوين |
Eğer mecbur kalırsak taş ve sopalarla şavaşırız | Open Subtitles | سنقاتلهم بالعصي والحجارة اذا اضطررنا لذلك |
Geleneksel gömülerde metal, taş ve beton gibi maddeler kullanılıyor ve bunlar, toprağı ve yeraltı suyunu zehirli kimyasallarla kirletebilirler. | TED | تستهلك المدافن التقليدية مواداً مثل معادن والحجارة والإسمنت التي يمكن أن تلوث التربة والمياه الجوفية بالمواد الكيميائية السامة. |
Sırf beton, taş ve araçlar. | Open Subtitles | لا شئ سوى الخرسانة والحجارة والسيارات |
- Mermer, taş ve yüksek tavanlar. | Open Subtitles | -الرخام والحجارة الكبيرة والأسقف العاليه |
"Ailelerinizi ve kendinizi, yakıtı insan ve taş olan yangından kurtarın." | Open Subtitles | "أنقذ نفسك وأهلك من نار وقودها النّاس والحجارة" |
# Kayayla taş, üstünde et kalmamış | Open Subtitles | ''الصخور والحجارة مثل العظام البور'' |
Enguri Nehri, her yıl, şiddetli bahar yağmurlarıyla birlikte Kafkaslardan taş ve toprağı önüne katıp Karadeniz'e sürükler ve bunun sonucu olarak minik adacıklar meydana getirir. | Open Subtitles | مع سيل الربيع السنوي، يجرف "نهر إنغوري" التربة والحجارة من "جبل القوقاز" إلى "البحر الأسود"، مخلفًا وراءه جزرًا صغيرة. |
- Pankartlar ve taşlar.Büyük olay. | Open Subtitles | لقد وجدت اسمى عليها اتفاق جيد, لصاقات والحجارة |
Askerlere tuğlalar, şişeler ve taşlar atılıyordu ve askerler de plastik mermiler ve biber gazıyla karşılık veriyordu. | Open Subtitles | ألقوا الطوب والزجاجات والحجارة على الجنود، الذين ردوا بإطلاق الأعيرة المطاطية والغاز المسيل للدموع. |
Sopalar ve taşlar kemiklerimi kırabilir ama lâkaplar asla canımı yakmaz. | Open Subtitles | العصا والحجارة قد تكسران عظامي... ولكن لن تُؤذيني الأسماء أبداً. |
Bu şeye çubuklarla ve taşlarla vurdum. | Open Subtitles | لقد ضربة هذا الشيء بالعصي والحجارة |