Geliştirerek meyve, sebze ve tam tahıl ekledi. | TED | قامت بتحسين وإضافة الفواكه والخضروات والحبوب الكاملة. |
Peki, neden hâlâ FDA'ya o bölgedeki tüm sebze ve meyveleri toplatmak için genel bir karar aldırmıyoruz? | Open Subtitles | لذا، لماذا لا نطلب من إدارة الأغذية والدواء بأن يصدروا قضية لحصر جميع الفواكة والخضروات التي تباع في المنطقة المتضررة؟ |
Gerçekten minik hamburger, gerçekten büyük sebzeler. | TED | البرجر صغير جداً و والخضروات كبيرة جداً |
Tavuk iyi pişti, sebzeler hafif yağda kızartıldı, ve pirinç lapa değil. | Open Subtitles | الدجاجة مطهوة جيداً، والخضروات مع زيت قليل، أرز مع بخار رطب |
Kenya'daki çiftliklerin çoğunda mısır ve sebze birlikte yetişir, bu da çoğu ailenin kendi çiftliklerinden beslenmesi anlamına gelir. | TED | تزرع الذرة والخضروات في معظم حقول كينيا ما يعني أن معظم العائلات يمكنها إطعام انفسها من حقولهم التي يمتلكونها |
Pirinçli ve sebzeli tavuk, tıpkı sevdiğiniz gibi. | Open Subtitles | دجاجة مع الأرز والخضروات وبالطريقة التي تحبها |
Meyve ve sebzeleri uzun bir süre taze tutabiliyor. | TED | بإمكانه أن يحفظ الفواكه والخضروات طازجة لعدة أيام. |
Suları, Dünya'nın dört bir yanındaki süpermarketlere sandık sandık ihraç edilen meyve ve sebzelerde saklı. | Open Subtitles | مياهه باتت تملئ جميع أسواق العالم على شكل أقفاص من الفواكه والخضروات |
Ve şimdi marketten sebze ve meyve almak için doktordan çıkıyoruz. | Open Subtitles | قد حان الوقت لزيارة السوبرماركت لشراء بعض الفواكة والخضروات |
Her gün 10 tabak pirinç yiyip, 8 litre şarap içip... ayrıca..bol miktarda sebze ve meyve tüketiyordu. | Open Subtitles | كلّ يوم يضع جانبًا 10 مكاييل من الأرزّ و8 لترات من النبيذ وكمية وفيرة من الفواكه والخضروات. |
...ilaç vurulmamış sebze ve meyveler. | Open Subtitles | والفواكة والخضروات الخالية من المبيدات الحشرية |
Sabahın beşinde daha fazla sebze ve meyve yok. | Open Subtitles | لا مزيد من الفاكهة والخضروات في الخامسة صباحاً |
Maksimum kalori sınırı koydu ve hâlâ patates kızartmasıyla pizzayı içeren sebze ve meyve miktarlarını ikiye katladı. | Open Subtitles | وضع حد أقصى على السعرات وضاعفت كمية الفواكه والخضروات المطلوبة والذي مازال يتضمن البطاطس المقلية والبيتزا |
Hiç kimse böcek ilacı korkusu yüzünden sebze ve meyve alımını maksimuma çıkarmaktan çekinmemeli. | Open Subtitles | ليس على الخشية من المبيدات أن تمنع أي أحد من زيادة مدخول الفواكه والخضروات إلى أقصى حد. |
Bence sebzeler ve meyveler renkli olduğu için renkli görüyoruz. | Open Subtitles | نحن نرى بالألون، أعتقد لأن الفواكه والخضروات ملوّنة. |
Meyve ve sebzeler işte bu kadar etkili. | Open Subtitles | إذاً ذلك ما هي قادرة الفواكه والخضروات على فعله. |
Bak, BMS'in en güzel yanlarından biri de kimse seni içmeye zorlamıyor ve böyle sağlıklı alternatifler sunuyorlar, çim suyu sebzeler falan. | Open Subtitles | لا يوجد الضغط على شرب, وأنها توفر صحية بدائل مثل قلطه - والخضروات. |
Yiyecek, yumurta, yağ ve taze sebzeler alacağız. | Open Subtitles | "ننال الطعام والبيض والزبدة والخضروات الطازجة" |
Siz, pirinç ve sebze gibi bir şeyler ister misiniz? | Open Subtitles | انتم يا الرجال ، اه هل تريدون شيئًا كالأرز والخضروات |
Belle, egzersiz ve meditasyon yaparak ve et yemeyi terk edip meyve ve sebze tüketerek mücadele etti. | TED | بيل حاربت، بالتمارين الرياضية والتأمل واستبدال اللحوم بالفواكه والخضروات |
Bu yaptığım tatlı patatesi ve güveçte sebzeli sosisi. | Open Subtitles | بأنني طبخت صحن من البطاطا الحلوة والخضروات بالسجق |
Havuçlu ve sebzeli katkısız bir Fransız yemeği. | Open Subtitles | أنه طبق فرنسي خالص بالجزر والخضروات. |
Ama Hindistan köylerinin meyve ve sebzeleri eşsiz. | Open Subtitles | ولكن الفواكه والخضروات فى ريف الهند لا مثيل لها |
Kuzu sırtını ve topladığımız tüm meyve ve sebzeleri istiyor. | Open Subtitles | تريد قطعة من لحم الحمل وكل الفاكهة والخضروات التي نستطيع إرسالها |
Meyvelerde ve sebzelerde, ve balda bulunurdu, cesursanız. | Open Subtitles | وكان ممكن ان تجده بالفواكه والخضروات والعسل, بالكثير |