Onların aldığı bu kararlar seni değiştiremez. | Open Subtitles | والخيارات التي تم اتخاذها، انها لا تحددك |
Bir grup yeni insanın doğumuyla başlayan bu hikâyede vermek zorunda oldukları kararlar... | Open Subtitles | ... تبدأ بميلاد أشخاص جدد ... والخيارات التى سيتعين عليهم إتخاذها |
Toprakları o kadar geniş ki, seçenekler sınırsız. | Open Subtitles | تلك البلاد كبيرة جداً والخيارات لا متناهية |
Zamanımız tükeniyor Ve seçenekler ve tanrı jizz. | Open Subtitles | ان الوقت والخيارات ينفذوا منّا |
- Ama artık varım ve yaptığın seçimler hayatımızı etkileyecek. | Open Subtitles | لكن أنا هنا الآن والخيارات التي تقوم بها |
Çoğu zaman bu dengesizlik, koşullar ve seçimlerin birleşimiyle meydana gelir. | TED | في أغلب الحالات٫ يحدث عدم التوازن نتيجة خليط من الظروف والخيارات الشخصية. |
Zor kararlar vermek cesaret gerektirir. | Open Subtitles | والخيارات الصعبة تحتاج شجاعة. |
Zor kararlar vermek cesaret gerektirir. | Open Subtitles | والخيارات الصعبة تحتاج شجاعة. |
Zamanımız azalıyor, seçenekler de | Open Subtitles | نحن بعيداً عن الوقت والخيارات |
Bu konuda yapacağımız seçimler de geleceğimizin kaderini belirleyecek. | Open Subtitles | والخيارات التي سنتخذها بهذا الأمر ستحدد مسار حياتنا |
Ama şunu hatırlamak yardımcı olabilir: Değerin temel kaynağı biziz, paylaştığımız ihtiyaçlarımız, zevk aldığımız şeyler ve yaptığımız seçimler. | TED | ولكن من المجدي أن نتذكر بأن المصدر المطلق للقيم يُستمدّ منا، الاحتياجات التي نشاركها، الأشياء التي نستمتع بها، والخيارات التي نتخذها. |
O zaman karşılaşacağımız seçimler en korkunçları olacak. | Open Subtitles | والخيارات التي من المرجح أن نواجهها ستكون من أفظع الأنواع... |
Yıllar geçtikçe, yatırımlarımızın ve yaptığımız zor seçimlerin meyvelerini almaya başlayacağız. | Open Subtitles | بتقدم الوقت سنرى الاستثمارات والخيارات الصعبة التي اتخذناها مسبقاً قد أتت بثمارها |
Sonrasında Nora döndü ve yaptığı seçimlerin... | Open Subtitles | وكذلك عودة نورا ، والخيارات التي قدمتها، إيدن سيغادر. |