Görevim onun yok olmasına izin vermemekti Ve çıkarmam gereken ders şunu öğrenmekti: evet, tarih bizi yok etmeye çalıştı ama biz buna göğüs gerdik. | TED | واجبي كان أن لا أدعها تذهب سُداً والدرس الذي تعلمته انه ,نعم, يُحاول التاريخ ان يُحطمنا, لكننا نتحمل. |
Bugün "404 sayfası" Ve onun sonucunda öğrenilen bir dersin hikayesini kısaca anlatmayı denemek istiyorum. | TED | حسناً ما احاول القيام به هو اخبار قصة قصيرة حول صفحة 404 والدرس المستفاد منها |
Ve son altı senedir New York'ta çalışarak öğrendiğim en önemli şey ise, bu kaynağı güncelleştirebilmemzidir. | TED | والدرس من مدينة نيويورك على مدار ال 6 سنوات الماضية هو أنكم قادرون على تطوير هذا الكنز |
Buradan çıkarılacak büyük ders şu, asıl sihir kağıt üzerinde olmuyor. | TED | والدرس المهم هناك كان أن السحر الحقيقي لا يُنجزُ على ورقة، |
İlişkiler Ve sağlığa dair çıkardığımız üçüncü büyük ders, iyi ilişkilerin sadece vücudumuzu değil beynimizi de koruduğudur. | TED | والدرس الكبير الثالث الذي تعلمناه حول العلاقات و الصحة أن العلاقات الجيدة لا تحمي فقط أجسادنا، إنها تحمي أدمغتنا. |
Ve temel ders, inanıyorum ki, şudur, aslında tasarım bir temas sporudur. | TED | والدرس الأساسي، كما أعتقد، هو أن التصميم حقيقة هو رياضة تواصل. |
Ve ikinci ders... Hiçbir erkek soft ahşap diye anılmak istemez. | Open Subtitles | والدرس الثاني لا يوجد رجل يحب ان يشار اليه |
Bundan çıkarılacak ders Afrika oluşuydu Ve olup bitenleri dünyanın geri kalanıyla paylaşmak için kullanılan Afrika öyküsüydü. ortak dönüşler için nelerin kriter olabileceğiydi. | TED | والدرس من ذلك أنه أن أفريقيا، قصة أفريقية، تستخدم لمشاركة الأخبار مع بقية العالم ما يمكن أن يكون معياراً لتحول الشراكة. |
New York'tan öğrendiğimiz şey ise, soklarımızı hızlı bir şekilde değiştirmek mümkün pahalı değil Ve anında görünebilir avantajlar sunar. Hem de gayet popüler olabilir. | TED | والدرس الذي تعلمناه من نيويورك هو انه من الممكن ان تغيّر الشوارع بسرعة كبيرة وهو غير مكلف وسيعود بالنفع المباشر وسيحظى بشعبية واسعة |
Ve kişinin bu tablodan anlaması gereken bir diğer şey ise, insanların dünya üzerindeki baskın zeka olduklarını iddia edebilecekleri zaman aralığının çok kısıtlı oluşudur. | TED | والدرس الآخر المستفاد من هذه الخارطة الفترة الزمنية القصيرة جدا. التي أثبت البشر فيها أنهم الكائنات الذكية المسيطرة على الأرض. |
Ve zahmete deyeceğini düşündüğüm ilk ders, aksatamayacak olduğun aktif kullanıcı olarak insanlara soracağın, böyle uzun aktif olmanın anlamı, ifadeyi tekrardan tweetlemekmiş. | TED | والدرس الأول، والذي أعتقد أنه الجدير بالاهتمام، هو أن لايمكنك أن تخيب عندما تطلب من الناس أن يصبحوا نشطاء على الإنترنت، طالما أن النشاط يعني مجرد إعادة إرسال عبارة في تويتر. |
Ve ikinci ders ise, radikal, akıllıca planlanmış bir değişim. | TED | والدرس الثاني التحوّل الجذري والتكتيكي |
Ve ders daha başlamadı. | Open Subtitles | والدرس الذي لم يبدأ. |
Ve en önemli ders. | Open Subtitles | والدرس رقم واحد |
Ve ilk ders... | Open Subtitles | والدرس الجوهري -- |
Çünkü pasta yapımı kursum var Ve geride Ve ders, katları nasıl yapacağımız hakkında... kalırsam asla yakalayamacağımdan, korkuyorum çünkü bu trigonmetri gibi bir şey, bilirsin. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} والدرس هو صناعة الصبقات {\pos(192,220)} وأنا أخشى إذا تخلفت {\pos(192,220)} فإنني لن أستطيع اللحاق لأنه أشبه بدروس الرياضيات |
Diğer alınacak ders de genel bilginin hiçbir ağırlığının olmadığı. | TED | والدرس الثاني هو أن الحكم العامة ليس لها أي معنى في الحقيقة |
Sadece erkekler için değil, aynı zaman da kadınlar için de buradan çıkarılacak ders, cinsel ilişkinizin sürdürülebilmesi için fantazi dünyanızın desteğine ihtiyaç vardır. | Open Subtitles | والدرس هنا هو ليس فقط للرجال، بل للنساء أيضاً ،إنك تستطيع تعزيز الممارسة الجنسية العلاقة الجنسية فقط بدعم وتعزيز الخيالات |