| Kaç tane adam babasının gece kulübünü babası hâlâ içindeyken yakar ki? | Open Subtitles | كم من الرجال يحرقون نادي والدهم الليلي بينما والدهم مازال بداخله |
| Ve hayatta her şeyden çok istediğim onların babası olmak. | Open Subtitles | ..و ما أتمناه أكثر من أي شيئ آخر بالعالم أن أكون والدهم |
| - Hayır nişanlım Shangai'de ve çocuklarım da babalarıyla birlikte Meksika'da dalıyorlar. | Open Subtitles | هذا صعب عندما يكون خطيبك في شانغهاي بينما أطفالك في المكسيك مع والدهم |
| Çocuklar babalarıyla son bir gece geçirmek için bana yalvardılar. | Open Subtitles | الأطفال ترجونى من أجل ليلة أخيرة مع والدهم |
| Turnede onların babasıyım. Çok iyi bir ilişkimiz var. | Open Subtitles | انا والدهم في الطريق لدينا علاقه عمل جيده جدا |
| Onları bırakmıyorum, babalarına emanet ediyorum. | Open Subtitles | أنني لا أتركهم أنني أضعهم موضع ثقة والدهم |
| Çocuklarımı bir daha göremeyebilirim... ama babalarından bahsettikleri zaman... | Open Subtitles | لن ارى اطفالي مرة اخرى لكن عندما يتحدثون عن والدهم |
| Evet, Tanrıça'ya şükür dün babalarında kalıyorlardı. | Open Subtitles | أجل، لقد كانوا عند والدهم الليلة الماضية، شكرا للإلهة. |
| Şirketin, babası şirkette yönetici olan iki çocuğun deneysel ilaç tedavisine sponsor olmasını mı istiyorsun? | Open Subtitles | أنت تريد هذه الشركه ترعى دراسة العقاقير لأثنين من الأطفال والدهم أحد المسؤلين التنفيديين فى الشركه؟ |
| Çocukların babası gitti, evlerini de alamam ellerinden. | Open Subtitles | لقد تركهم والدهم لايمكنني أخذ منزلهم منهم أيضاً |
| Dedi çocukları Çünkü çok üzücü biyolojik babası çok kaçırmıştı. | Open Subtitles | وقال ان اولاده سيئين للغايه لان والدهم الشرعي |
| Onların babası, benim de pazarlık için en güçlü konumda olduğum söylenemez. | Open Subtitles | إنه والدهم ، وايضاً أنا لست.. فيوضعجيدلمساومتهعلىذلك.. |
| babası öldükten sonra ailenin sorumluluğunu üstlenmiş. | Open Subtitles | لقد اعتنى بعائلته بعد موت والدهم |
| Çocukken diğer çocukları babalarıyla top oynarken görürdüm. | Open Subtitles | كطفل، اعتدت أن أرى جميع الأطفال الآخرين من اللعب الصيد مع والدهم. |
| Bek eminim bu babalarıyla ilgili bir durum. | Open Subtitles | أنظر، أنا اعلم أن هذا بسبب والدهم |
| Bundan şüpheliyim. Bütün çocuklarım babalarıyla olacak. | Open Subtitles | أشك بذلك، كل أطفالي سيكونون مع والدهم |
| Ben onların gerçek babasıyım! Ben onların babasıyım. | Open Subtitles | أنا والدهم الحقيقي أنا والدهم |
| Ben onların babasıyım, lütfen. | Open Subtitles | أنا والدهم من فضلك |
| Onları bırakmıyorum, babalarına emanet ediyorum. | Open Subtitles | أنني لا أتركهم أنني أضعهم موضع ثقة والدهم |
| Çocuklarımın babalarına ihtiyacı var. | Open Subtitles | الأولاد بحاجة إليك في المنزل أبنائي بحاجة إلى والدهم |
| Onları babalarından alıp manevi aileye vermek daha zararlı olmaz mı? | Open Subtitles | ألا تعتقد بأنّه سيكون أكثر ضررًا لأخذ هؤلاء الأطفال بعيدًا عن والدهم الوحيد وتسجيلهم في نظام التبني؟ |
| Bu hafta sonu çocuklar, babalarında kalıyorlar. | Open Subtitles | أنا خلط الأيام الأطفال يقضون اليوم مع والدهم |
| ...bir çocuk babasız kalıyor. Asıl ceza bu. | Open Subtitles | هناك أولاد والدهم لن يعود للبيت هذا هو الواقع. |
| Bir ask er ailesindendiler. babaları Yüzbaşı Mifflin Kenedy nüfuzluydu. | Open Subtitles | من عائلتهم العسكرية، والدهم الكابتن ميفلن كينيدي، كان ذا نفوذ |
| babalarını tanıyorum. Onunla konuşurum. Olmaz. | Open Subtitles | أسبوع واحد,أنا أعرف والدهم لقد تحدثت معه |
| babalarının neden... kendini vurmak istediğini sorduklarında çocuklara ne söylersin? | Open Subtitles | إذن,ماذا قلت لأولادك عندما سألوا لماذا حاول والدهم قتل نفسة؟ |