Elimizde olmayan o çok değerli kitabı açan bir yüzüğün var. | Open Subtitles | لديك خاتم يفتح كتاب غالي جداً والذي لا نملكه في الاصل |
Bunu kendisi yapmak için burada olmayan bir aile üyemin neden olduğu acıyı, itiraf etme ihtiyacı hissediyorum. | TED | أشعر بالحاجة إلى الاعتراف بالمعاناة التي سببها أحد أفراد أسرتي، والذي لا يتواجد هنا لكي يفعلها بنفسه. |
"Bu ayakkabılardan her bir çift alındığında aynı çiftten bir tane de hiç ayakkabısı olmayan birine versem n'olur?" | TED | ماذا سيحدث عندما يشتري أحد زوج من هذه الاحذية أعطى نفس زوج تماما لشخص أخر والذي لا يملك أصلا زوج من الاحذية ؟ |
Gider gitmez... belki de kocan olan bu adam... belki de kendisini sevdiğin... terk edildiğinden haberi olmayan... çantanı hazırlayıp rahat elbiseler koydun içine. | Open Subtitles | عندما ذهب ذلك الرجل الذي قد يكون زوجك والذي ربما تحبينه والذي لا يعرف أنك ستتركينه |
Sence böyle saygıdeğer bir yaşa erişip parasını aşırmak zorunda olmayan biri nerede yaşayabilir? | Open Subtitles | أين تعتقد سيعيش شخص بهذا العمر والذي لا يحتاج أن يكون بخيلًا |
Kimseye ihtiyacı olmayan yabani bir hayvan. | Open Subtitles | حيوان متوحش والذي لا يعتمد على أحد الا نفسه |
Bir dakika önce bir elf ile tartışıyorken, bir dakika sonra kendini, bütün altınlarını çalmaktan başka amacı olmayan bir trol ile kapışırken bulabiliyorsun. | Open Subtitles | تستطيع في دقيقة أن تقاتل قزم وبعد ذلك يمكنك أن تقاتل أقوى قزم والذي لا يريد شيئا أكثر من سرقة ذهبك و تركك فارغ اليدين |
Göbek deliği olmayan evlatlık oğlumuz vardı ya? Sanırım balodaki eşi kaçırıldı. | Open Subtitles | ألو ابني المتبنى والذي لا يملك سرة يظن أن أماندا مخطوفة |
Benim yerime senin ayarında bile olmayan 15 yaşındaki bir ezikle çıkmayı mı seçiyorsun? | Open Subtitles | هل أنت جادة في اختيار الخروج برفقة فتى فاشل ذو خمسة عشرة سنة؟ والذي لا يصل الى مستواك بدل منّي؟ |
Duygusal aşk kavramını insan ilişkilerine hiçbir katkısı olmayan gereksiz bir kültürel yapı olarak görüyorum. | Open Subtitles | أجد فكرة الحب الرومنسيّ انها لا لزوم لها لبناء ثقافيّ والذي لا يضيف أي قيمة لعلاقات البشر |
Kimsenin ölmüş mü yaşamış mı umurunda olmayan tövbesiz kötü bir çocuk olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون الفتى المتمرد الذي لايتوب والذي لا يأبه أحد لمعاشه أو مماته |
Arka tarafta yaşayan çocuk. Hani şu bağın olmayan. | Open Subtitles | شابٌ يعيش بهذا البيت، والذي لا تربطكِ بهِ قرابة. |
Biliyor musun, nefret ve bağnazlıkla dolu olmayan daha büyük bir dünya var. | Open Subtitles | أنت تعلمين أن هناك عالم أكبر والذي لا يجب أن يكون ممتلئ بالكره وضيق الأفق |
Sonra işe gidip... umurumda olmayan şeyler yapmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | عليّ الذهاب إلى العمل أعمل على مزيد من الهراء والذي لا يهمني مطلقاً على ما يبدو |
Oğlu olduğunu bilmeyen ve benim hakkımda hiçbir bilgisi olmayan dedektif. | Open Subtitles | المباحث الذين لم أعرف أنه كان ابنا والذي لا يعرف شيئا عن لي. |
Genç insanlar görüyorum ve onlar çalışmak istiyorlar, fakat bu içine kısıldıkları yerdeler -- Beyaz olmayan çocuklar görüyorum ve onlar tam bu yoldalar onlar için tasarlanmış, onları hiç bir yere yönlendirmeyecek olan. | TED | أنا أرى شباباً يريدون العمل، ولكنهم يقعون في هذه المشكلة ــ وأرى أطفالاً سمراً يسيرون على الطريق الذي قد مُهِّد لهم، والذي لا يقودهم إلى هدف. |
Düşünebildiğim en iyi neden; Biz Amerikalıların "hallederiz" tavrıdır. Bu tavır sağlık kurumlarının tedavisi olmayan bir çocuk hastalığını bile düzeltebileceğine dair bir beklenti içeriyor. | TED | أفضل ظني هو أن الأمريكيين، مع ما يمكننا عمله إيجابيًا لديهم التوقعات بأن نظامنا للرعاية الطبية سيصلح ذلك حتى على الرغم من أنه قد يكون مرض طفولي والذي لا يوجد له علاج. |
Genellikle Hint-Avrupa ailesinden olmayan dillerin dedental* (dilin dişe vurmadan çıkardığı) sessiz harfidir. | TED | والذي لا يتفق في معظم الاحيان مع اي لغة هندو-أوروبية |
..gerçekte var olmayan bir dostu olduğunu bilirdi. | Open Subtitles | كان لديه رفيق مخلص اسمه "سنوت" والذي لا وجود له |
Tek cinsiyeti olan... 'erkek/dişi'si olmayan bir tür var mı? | Open Subtitles | هل هناك اي نوع يتكون فقط من جنس واحد والذي لا يوجد فيه رجل / امراة ؟ |