2'yi çeyrek geçiyor, neredesin, nasılsın diye bir sorayım dedim. | Open Subtitles | انها حوالي الثانية والربع وانا فقط اتصل بك كي اعرف |
Pazartesi günü 10 buçuk veya 11'e çeyrek kala civarıydı. | Open Subtitles | الساعة العاشرة والنصف إلى الساعة الحادي عشر والربع بهذا الأثنين. |
Yarın güneşin doğuşu altıyı çeyrek geçe. Zamanında uyandır. | Open Subtitles | الشروق غداً بتمام السادسة والربع أيقظيني بوقت مبكر |
İstersen yediyi çeyrek geçe gel. Yalnız olurum. | Open Subtitles | أو تعال في السابعة والربع وسأكون بمفردي حينها |
Sabah yedide ve akşam sekiz çeyrekte. | Open Subtitles | في السابعة صباحاً، وفي الثامنة والربع مساءً |
Ona çeyrek geçe kitabı kapayarak odanın içinde lambayla birlikte gezinmeye başladı. | Open Subtitles | هو كان حوالي العاشرة والربع عندما أغلقت الكتاب تحركت عابرة الغرفة حاملة المصباح معها |
Sanırım saat gece 12'yi çeyrek geçiyor. | Open Subtitles | أظن انها حوالى الثانية عشر والربع بعد منتصف الليل |
Oranı 1'e 5'ti. 2'ye çeyrek kala bitirebildi. | Open Subtitles | بدأ من الخامسة إلى واحد وانتهى بالثانية والربع |
Sekize çeyrek kala ordayım. Hazır olsan iyi olur. | Open Subtitles | سآتي لأصطحبك الساعة الثامنة والربع, من الأفضل أن تكون جاهزاً |
Şeydeydim... Altı, altı çeyrek gibi evime geldim ve ertesi sabah iş saatine kadar evde kaldım. | Open Subtitles | كنت في منزلي منذ السادسة أو السادسة والربع |
Valizleriniz 12'yi çeyrek geçe arabanıza yerleştirilecek. | Open Subtitles | أمتعتك سوف تكون في سيارتك في تمام الثانية عشر والربع |
Bayan Pebmarsh'tan, öğlen tatilinde saat ikiye çeyrek kala bir telefon geldi. | Open Subtitles | تلقيت الاتصال من الآنسة "بيبمارش" في الثانية والربع تقريباً خلال وقت الغداء |
Tam, yarım, çeyrek, sekizlik. | Open Subtitles | النغمة الكاملة، والنصف نغمة والربع نغمة، والأثمان |
İkiyi çeyrek geçe sularında diye hatırlıyorum. | Open Subtitles | .أعتقدُ بأنها كانت حوالي الساعة الثانية والربع مساءً |
22:13 yaklaşık 10:00 'u çeyrek gece. | Open Subtitles | الساعة العاشرة وثلاثة عشر دقيقة اي العاشرة والربع |
Ücretini hazırla ve araba durur durmaz zamanını ayarlayıp hızlıca hareket ederek kalabalığın içinden geç ve saat tam 9:00'u çeyrek geçe caddenin öteki ucuna ulaş. | Open Subtitles | جهًز الأجرة معك,وفى اللحظة التى تتوقف العربة وتبطئ,تحرك بسرعة وسط الناس ,ووقًت نفسك ان تصل الى الجهة الأخرى الساعة التاسعة والربع بالظبط |
Saat 5'i çeyrek geçiyor. Bu kızların gemiye binmeden önce.. | Open Subtitles | إنها الخامسة والربع وتلك الفتيات ... لديهن وقت كاف |
- Saat ikiyi çeyrek geçe adliyede ol. - Kahve ver lütfen. | Open Subtitles | - ويجب أن تعود إلى المحكمة الساعه الثانية والربع. |
Hayatım, saat altıya çeyrek var. | Open Subtitles | عزيزي، إنها الساعة السادسة والربع |
İki çeyrekte, Hedeby Köprüsü'nde çok ağır bir trafik kazası oldu. | Open Subtitles | عند الثانية والربع, كان هنالك حادث مروري خطير في جسر "هيدبي" |
Kalan çeyrekte karanlıkta yaşıyor. | Open Subtitles | والربع الباقى مازال يعيش فى الظلام |