Tüm diğer hayvanlar bizden daha güçlüdür. Sivri dişleri, pençeleri vardır. Çevik ve hızlıdırlar. | TED | فكل الحيوانات الاخرى اقوى منا كانت لديها مخالب .. وانياب .. والسرعة والرشاقة .. |
Korumayı güçlendirmek için modası geçmiş bir zırh giymek hız ve çevikliğe karşı takas etmeye değmez. | Open Subtitles | الاطقم التي تحتوي على الدروع تعتبر خارج نطاق الازياء لانها تضيف الحماية لا تستحق المفاضلة مع السرعة والرشاقة |
Edwin Pryce'ın güzelliği ve zarafeti, nüktedanlığı ve zekâsıyla eşdeğerde bir kadından memnun kalacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن إدوين برايس سوف تجد الراحة فقط في امرأة الذي الجمال والرشاقة تتم مطابقة كتبها خفة دم لها والفكر. |
ve zarif ve narin olurlar - gerçekten uylukları yoktur; sadece bir diğerinin üzerinde duran zarif kıvrımları vardır. | TED | وقد أصبحوا يمتازون بالأناقة والرشاقة -- فليس لديهم أفخاذ عادية بل مجرد ساق أنيقة فوق أخرى. |
Hitap ettiği kitle seçkin ve elit | Open Subtitles | كانت منارة للجمال والرشاقة |
Zarafet ve şıklığın ışığıydı. | Open Subtitles | كانت منارة للجمال والرشاقة |
Beni daha çekici ve daha zayıf göster. | Open Subtitles | تشعرينني بالجمال والرشاقة |
Kaslar ve kıvrımlar. | Open Subtitles | اجتماع العضلات والرشاقة |
Her zaman, onun vücudunun bir inceliği ve Lauren'liği olduğunu düşünmüşümdür. | Open Subtitles | أهي أنا وحسب؟ لطالما اعتقدت أن لجسمه تلك النحافة (والرشاقة الموازية لـ (لورين |