ويكيبيديا

    "والرمل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kum
        
    • toz
        
    • kumu
        
    • kumlar
        
    • ve kumdan
        
    Oh, biliyorsun, su sudur, kum kumdur. Burada, orada - hepsi aynı şey. Open Subtitles لا بأس ، الماء هو الماء والرمل هو الرمل سيان هنا أو هناك
    Oh, biliyorsun, su sudur, kum kumdur. Burada, orada - hepsi aynı şey. Open Subtitles لا بأس ، الماء هو الماء والرمل هو الرمل سيان هنا أو هناك
    Hemen bir duş alayım, kum yüzünden her tarafım kaşınıyor, sonra sana yardım ederim. -Tamam. Open Subtitles لقد حصلت للاستحمام، والرمل هو حكة في بلدي ثوب السباحة، وبعد ذلك سوف تساعدك.
    Kan Asanuma'ya, toz da cesetlerin bulunduğu yere eşleşirse üzerimdeki beladan kurtulmama yetebilir. Open Subtitles إذا استطعنا أن نناسب الدم لأسانوما والرمل لرمي الجثة ربما سيكون كافياً ليبرئني
    Deniz suyunu ve kumu alıp, bir çeşit ürün yetiştiren bir şirket gördüm. Saf deniz suyunda, özel ilgi istemeksizin yetişebilen bir ürün. TED رأيت شركة تؤخذ مياه البحر ، والرمل ، وكانت تنتج نوع من المحاصيل التي تنمو في المياه المالحة دون الحاجة إلى معالجتها.
    Parmaklarım arasında kumlar, sevdiğim insanlarla beraber. Open Subtitles والرمل بين أصابع قدمى مع الناس الذين احب
    Ancak şimdilik geriye toz ve kumdan başka bir şey bırakmıyorlar. Open Subtitles لكن الآن، بأخذ آخر عشب ثمين فلا يتركون في موضعه غير التراب والرمل
    Her yeri pislik ve kum. Kan revan içinde, derisi bile kalmamış. Open Subtitles كل ذلك الوحل والرمل بالداخل لا مكان لإخفاء الدماء، لا جلد
    Her yerine pislik ve kum bulanmış. Kan revan içinde. Derisi bile kalmamış. Open Subtitles كل ذلك الوحل والرمل بالداخل لا مكان لإخفاء الدماء، لا جلد
    Bir metre beton ve çelik ve 3 metre çamurla kum. Open Subtitles ثلاثة أقدام من الخرسانة وقضبان الحديد بالإضافة لعشرة أقدام من التراب والرمل
    Dehşet sıcaklıkların hâkim olduğu bu yer rüzgârla savrulan kum yığınlarıyla hayat için elverişsiz koşullara sahiptir. Open Subtitles هذا مكان الحرارة المرتفعة مهب الريح والرمل معاديه تماما للحياة
    Bunun için bir araya geliyorlar, tüm yerel malzemeleri topluyorlar, çakıl, kum, agrega gibi yerel malzemeler; çimento, çelik, tuvalet klozeti gibi dışarıdan gelen malzemelerin maliyetinin en azından bir kısmını karşılamak için genelde devlet desteği mevcut. TED ولذلك تعاونوا لجمع المواد اللازمة من القرية كالحجارة والرمل والحصى، عادةً ما تدعم الحكومة على الأقل تكلفة المواد التي تُشترى من الخارج مثل الإسمنت والصاج ومقعد المرحاض.
    Balık işeği dolu. Kukuna kadar kum giriyor. Open Subtitles بول السمك والرمل داخل ملابسك.
    Oumuamua'nın yüzeyinin ne kadar yansıtıcı olduğunu da bilmemiz gerekecekti ve bu konuda hiçbir fikrimiz yok, ama güneş sistemimizdeki asteroit ve gök cisimleriyle mantıksal olarak çok benzer olduğunu düşündük veya teknik terimlerle kömür yansıtabilirliği ve ıslak kum arasında bir şey. TED نحتاج أيضًا معرفة مدى انعكاس سطح (أومواموا)، ونحن لا نمتلك أي دليل، ولكنه منطقي أن نفترض أنه مشابه جدًا للكويكبات الصغيرة والمذنبات في نظامنا الشمسي، أو من الناحية التقنية، شيء ما بين انعكاسية الفحم والرمل الرطب.
    Bu toz toprak Corey'in akciğerlerine yaramıyor. Open Subtitles هذا الغبار والرمل سيء لرئتي (كوري)
    Ama uyandığımda gün batımını hayal ediyor kumu ayaklarımda hissetmek istiyordum. Open Subtitles لكنني إستيقظت وانا احلمُ بغروبِ الشمسِ والرمل تحتَ اقدامي
    Ayak parmaklarımın arasındaki ıslak kumu. Open Subtitles اشعر بالريح... . والرمل الرطب بين اصابعي
    Geçen seferki kumsal gezimizden kalan kumlar da hala ayakkabısında. Open Subtitles والرمل في حذائها
    Fakat biz su ve kumdan daha fazla göreceğiz . Open Subtitles لكن هنالك أشياء أكثر لنراها غير البحر والرمل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد