Daha önceki kariyerimden epey farklı, dağcılıktan bahsediyorum, açık alanlardasınız, rüzgâr şiddetli ve hava çok soğuk. | TED | فالأمرُ مختلفٌ جدّاً عن مهنتي الأخيرة، وهي تسلّق الجبال حيثُ تتواجد في أماكنٍ واسعة، والرياح تهبّ والجوُّ باردٌ جدّاً، |
rüzgâr kulaklarınızı yalayarak esiyor. Motorun ve pervanelerin kokusu ve sesi. | Open Subtitles | والرياح تعصف من حولك ورائحة المحرك، والرياح تقودك بتناغم |
Kız Moher'in uçurumundan atlamıştı ve rüzgar onu geri getirmişti.. | Open Subtitles | هذه الفتاة قفزت من على منحدرات "موحر "والرياح اعادتها ثانية |
Küller radyoaktif değil ve rüzgar havaya yayılan zehri denize doğru taşıyor. Jack Ryan, CIA'den. | Open Subtitles | الرماد ليس مشعّ، والرياح ينفخ المتساقط منه إلى البحر |
rüzgar ve yerçekimi sabit, geriye sadece yüzey alanı kalıyor. | Open Subtitles | بما أن الجاذبية والرياح ثابتان فلا يبقى إلا الواجهة السطحية |
Tarihin başlangıcından beri buradaydılar ve kuma ve rüzgara karşı dirençle dikildiler. | Open Subtitles | تلك التى بدأت منذ فجر التاريخ والتى شـُيدت فى تحدى للرمال والرياح |
Vahşi atların özgürce koştuğu zamanları, güneşin, gökyüzünün ve rüzgarın adımı seslendiğini hala hatırlıyorum. | Open Subtitles | لا زلت أذكر الشمس والسماء والرياح وهى تنادى باسمى فى ذلك الوقت عندما كانت الخيول البرية تنطلق حرة |
Denizleri, rüzgarları, fırtınaları yaratan tanrı. | Open Subtitles | هو الذي مرة واحدة، مرة واحدة الذي لا يزال البحر والرياح والعاصفة. |
Guatemala'da rüzgâr ve solar güçlü bir klinik dizaynına yardım ettim ve ona rağmen birkaç tane festivale katılabildim ekselansları. | Open Subtitles | ساعدت في تصميم و بناء عيادة تعمل بالطاقة الشمسية والرياح في غواتيمالا و لازال لدي الوقت الكافي لحضور |
Ayrıca müzik, rüzgâr ve ateş süperdi. İçimdeki ortam çocuğu cennette gibi. | Open Subtitles | كما أنّ الموسيقى والرياح والنار، فتى الملهى بداخلي يراها كالجنّة. |
Göç sorunsuz geçsin, rüzgâr arkamızda olsun güneş parlasın, çok sıcak olmasın, ve kuzey de çok soğuk olmasın. | Open Subtitles | اجعل رحلتنا سهلة والرياح خلفنا اجعل الشمس تشرق , وليست حارقة اجعليها شمالية ليست باردة. |
Ayrıca rüzgâr saçlarıma vururken harika görünüyorum. | Open Subtitles | واضيف امرا اخرا ابدو رائعا والرياح تحرك شعري |
Bina, deprem ve rüzgar için talep edilen limitlerde. Ve testler oldukça ikna edici gözüküyor. | Open Subtitles | المبنى ضمن كل الحدود المطلوبة ضد الزلازل والرياح |
Üzerinde çalışan modern uzmanların tahminine göre Sfenkse insan eli değmeseydi tuzlar ve rüzgar erozyonu yüzünden 500-1000 yıl içinde toz yığınına dönüşürdü. | Open Subtitles | يتوقّعون أنه بدون تدخّل الإنسان وبتأثير الأملاح والرياح يمكن أن يتحول إلى كومة غبار خلال من 500 إلى ألف سنة. |
Hava belki 20 derece olabilir, yağmurlu veya karlı olabilir ve rüzgar belki de sizi devirecek düzeyde olabilir ama şu anda çektiğimiz dizi, acımasız bir dünyada olduğu için New York'un imkanlarından ve bize sunduklarından faydalanacağız ve hava sıcaklığını dengeleyen stüdyomuzda bunun tadını çıkaracağız. | Open Subtitles | ويمكن أن يكون الجو ممطر أو الثلوج تتساقط والرياح يمكن تقريباً أن تطرحك أرضاً حرفياً لكن هذا النوع من التحديات |
Sahile yaklaştıkça ve rüzgar estikçe küçük su damlaları havalanıyor ve Hastanelerin acilleri akut solunum problemleri olan insanlarla doluyor. | TED | وبينما هي تتجه الى الساحل . والرياح تهب وقطرات صغيرة من الماء تصعد الى الهواء غرفة الطوارئ في جميع المستشفيات تمتلئ بالناس المصابين بأزمات تنفسية حادة |
1987 senesinde, ben de toprağa, rüzgara ve ateşe ara vermiştim, ...ama ertesi gün, toprak, rüzgar ve ateş götümde patladı. | Open Subtitles | في عام 1987 ، أخذت راحة في ليلة من الأرض ، والرياح ، والنار وفي اليوم التالي ، فإن طينوا ، والتفوا، وطردوا مؤخرتي. |
Kameralar güneş, rüzgar ve kumun insafına bırakılıyor. | Open Subtitles | من الذي سيحدث بالنهاايه الكاميرات تركت تحت رحمه الشمس والرياح والرمال. |
Sonra buz adeta bir iglo halini aldı, bu suyu yukarıdaki soğuk ve rüzgara karşı izole etti. | TED | وعندها يلعب الثلج دور كوخ الأسكيمو عازلاً هذا الماء عن البرودة والرياح في الأعلى |
Üretilen su miktarı havadaki su ve rüzgarın oranına göre değişiyor. | Open Subtitles | كمية الماء المنتج تعتمد على معدل الحرارة والرياح |
Güneş'ten gelen yüklü parçacıklar, yani Güneş rüzgarları Dünya'yı sürekli olarak bombardımana tutmaktadır. | Open Subtitles | إن الجسيمات المشحونة من الشمس والرياح الشمسية تقصفُ باستمرار الأرض |
Ve böyle sürekli devam ediyor. Ayrıca rüzgar, kuzey-doğu rüzgarı sert bir şekilde esip okyanus üzerinden Afrika'ya taşıyor onları, yağmurun olduğu yere yani. | TED | وتواصل رحلتها. والرياح الشمالية الشرقية تحملها معها عبر المحيط إلى أفريقيا، حيث تمطر. |
Fakat orada değilsiniz onun yerine karanlık, soğuk ve rüzgarlı bu yerdesiniz. | Open Subtitles | وأنت لست هناك. أنت هنا حيث يحل الظلام والبرد والرياح. |
Hava raporlarına göre bu gece ve yarın kar ve şiddetli rüzgarlar bekleniyor ve hava ısısı sıfırın altına iniyor. | Open Subtitles | والتنبؤات الجويه تشير إلى مزيد من الثلوج والرياح العاصفه الليله وغداً مع درجات حراره تهبط إلى ما تحت الصفر |