"والسرعة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• hız
• ve hıza
• ve hızlı
• ve hızı
• ve hızını

İnternet başka hiçbir yerde bulunmayan araç, basamak ve hız sağlıyor.
فهو يوفر الأدوات والانتشار والسرعة التي لا توجد في مكان آخر.

Ses 30 saniyede kaybolmuş, ama istikamet ve hız teyit edildi.
فقد الأثر فى 30 ثانية لكن تم التأكد من الوجهة والسرعة

Kütle, ağırlık, hız, zaman, uzaklık, sürtünme veya rüzgarın püflemesi Git/Gitme'yi değiştirir.
وأية تغييرات في الكتلة والوزن والسرعة والوقت.. المسافة والاحتكاك.. أو هبوب هواء..

Şu halimizle kurt adam formundan gelen güç ve hıza sahip olacağız.
سيمكننا استمداد كلّ القوّة والسرعة والقدرات الخالصة لهيئتنا كمذؤوبين

Dünyadaki bütün romanları alsanda hiçbirisi hisleri bunlar kadar iyi ve hızlı iletemez:
يمكنكما أخذ كل الروايات التي بالعالم، ولا واحدة منها ستشعركم بالجمال والسرعة مثل:

Kolunu pencereden dışarı çıkarıp havayı ve hızı teninde hissetmek.
وتضع يدك من خلال النافذة تشعر بالهواء والسرعة على جلدك

"konvoyun büyüklüğünü, konumunu ve hızını bildirecekler."
مشاهدة القافلة والموقع والمسار والسرعة..

Fakat artık uygulama çağındayız, burada önemli olan işi yapmak, ürün kalitesi, hız ve veri.
ولكننا الآن في عصر التنفيذ، حيث مايهم حقاً هو الأداء وجودة المنتج والسرعة والبيانات.

İşlenmesi gereken bit sayısı üssel olarak büyüdükçe bilgisayar tasarımcıları boyut, maliyet ve hız arasındaki mücadeleyle karşılaşırlar.
وبما أن عدد البايت التي تحتاج إلى معالجة يزداد باطراد يواجه مصمموا الحواسب صراع ثابت بين الحجم والكلفة والسرعة.

Hep şunu söylüyoruz: Basit bit görevde insan performans ve hız seviyelerine ne kadar yaklaşabiliriz? Bir sevk aracıyla kutuları taşımak gibi.
وكنا نقول: الى أي درجة سنستطيع جعله يماثل الإنسان من حيث الأداء والسرعة في المهمات المعتادة، مثل نقل الصناديق ورفعها على الأسطح.

Geleceğimiz hakkındaki tartışmaların büyük bir bölümü teknoloji, etkinlik ve hız üzerine odaklı.
أتعلمون، الكثير من النقاش المحيط بمستقبلنا على التقنية والفعالية والسرعة.

Lana, kazanmanın boyutla bir ilgisi yoktur kararlılık ve hız ile ilgisi vardır.
لانا لايتعلق التفوق بالحجم بل بالحزم والسرعة عليك الإلتزام

Uçuş veri kayıt cihazı, zaman, yükseklik, hız ve uçuş yönü gibi, 28 farklı parametreyi kaydeder.
يسجل صندوق تسجيل المعلومات على الأقل 28 بند مختلف مثل الوقت والإرتفاع والسرعة والأتجاه

New York Merkez'e hoşgeldiniz. Yükseklik 2996. Hızınızı 310'da tutun hız 300 knot veya daha fazla...
مرحبا في مركز نيويورك الإرتفاع 2669 حافظ على إرتفاع 22000 قدم والسرعة 300 عقدة

- Genel alarm verilsin. Kalkan jeneratörlerine tam güç. Rota ve hız korunsun.
مولدات الدروع بالقدرة الكاملة وحافظوا على المسار والسرعة

İşte sebebi uzunluk, derinlik ve hız arasındaki bağlantıyı kuramaması.
لأنه لا يستطيع ربط الحجم مع المسافة والسرعة

Oto hırsızlığı, mala zarar vermek öldürücü silahla saldırı, ağır müessir fiil kaza yerinden kaçma, aşırı hız, ve şimdi duramama!
تدمير ملكية خاصة والسرعة الزائدة ومحاولة القتل بسلاح مميت وتعمد عمل حادثة والآن سرقة سيارة عليك أن توقفى هذا,إنها سبعة قوانين

Gördüğüm kadarıyla odaklı yoğunlaşmış saldırın güç ve hıza sahipti fakat çok hızlı hareket etmene neden olduğundan rakibinin yapacağı karşı saldırıyı algılayamamana neden oluyor.
أستطيع أن ارى هجومكَ الخاص من غير شك يتمتع بالقوة والسرعة لكنهُ يجعلكَ تتحرك بسرعة كبيرة

Kapsama alanı ve hıza gelince...
النطاق والسرعة...

- ...dikkati başka yöne çekmek ve hızlı olmak.
والتوجيه الخاطئ والسرعة. التوجيه الخاطئ.

En az dokuz kez çok güçlü ve hızlı darbeler almış ve her darbe de tek başına ölümcül derecedeymiş.
ضُرِبت على الأقل تسع مرات بكثير من القوة والسرعة التي بكل ضربة يمكن أن تكون قاتلة.

Bu durum sadece yüzeyi etkilediği için, dalgaların boyu ve hızı kısıtlanmıştır.
ولأنها تؤثر فقط على السطح، فالأمواج محدودة الحجم والسرعة.

Yüksekliğini, çıkış açısını ve hızını göz önünde bulundurursak, 35 dakika içinde Avrupa'ya düşecek.
استنادا للارتفاع وزاوية الصعود والسرعة سيرتطم بأوربا خلال 35 دقيقة