Kötü insanlara uyuşturucu ve silah satar. | Open Subtitles | يتاجر في المخدرات والسلاح وله نفوذ وإتصالات مع أفراد غاية في الخطورة |
Kuzey Idaho'da öğrendiğim şey, bu kadar çok polis ve silah etraftayken topluma nüfus eden tuhaf bir paranoyak tutum. | TED | ما تعلمته من شمال ايداهو هو وجود نوع من جنون الارتياب والشك الذي يمكن أن يسيطر على المجتمع عند انتشار رجال الشرطة والسلاح من حولهم. |
Site devletleri asker ve silah olarak paylarına düşenleri gönderdiler. | Open Subtitles | -لقد ارسلت الولايات حصتها من الرجال والسلاح |
Bir nükleer silahla konvansiyonel silah arasındaki farkı zar zor söyleyebilirdim. | Open Subtitles | بالكاد كنت أدرك الفارق ما بين السلاح النووي والسلاح التقليدي |
silah ve mermileri gelecek ayın ilk haftasında elimde istiyorum. | Open Subtitles | يجب أن احصل على الطلقات والسلاح عند بداية الشهر المقبل. |
Ayrıca o ruh silahı da dev bir meka-giysinin üzerine bağlanmış. | Open Subtitles | والسلاح الروحاني خاصتها . مربوط برجل ميكانيكي عملاق |
Para ve silahlarını nereden aldıklarını keşfedip planlarını bozmanın yolunu buluruz. | Open Subtitles | نعرف من أين يحصلون على المال والسلاح ونجد طريقةً لإفساد خططهم |
Amerikalılar, para ve silah göndermeyi durdurdu, bu yüzden savaş ağaları kaynak bulmak için eroin ticaretine döndüler ve Batı'ya gittikçe daha fazla afyon ihraç etmeye başladılar. | Open Subtitles | توقف الأمريكان عن إرسال الأموال والسلاح فاتجه أمراء الحرب إلى تمويل حروبهم بالمتاجرة في الهيروين وبدءوا في تصدير كميات أكبر من الأفيون إلى الغرب |
ve silah tuvaletteydi. | Open Subtitles | أجل. والسلاح سيكون بدورة المياه؟ |
Polis Amanda'da uyuşturucu ve silah buldu. | Open Subtitles | ) - عثرت الشرطة على المخدرات والسلاح في القارب |
Gholem Qadir. Afyon lordu ve silah satıcısı. | Open Subtitles | (غلام قادير)، زعيم باتجارة المخدّرات والسلاح. |
- Uyuşturucu ve silah. | Open Subtitles | -المخدرات والسلاح |
Çekici ve silah son kenetlenmede. | Open Subtitles | الـ(القاطرة) والسلاح على وشك الوصول |
Kuzeni LA bloğunda işgalcilere karşı savaşmaya istekli herkese para ve silah teklif eden biriyle anlaşmış. | Open Subtitles | يقول بأن أبن عمـــُـه أتفق مع شخص ما يعرض عليه المال والسلاح له ولأي شخص قادر على القتال ضد الأحتلال في مقاطعة (لوس أنجلوس).. |
Hâlâ yastığının altında silahla mı uyuyorsun? | Open Subtitles | أخبرنى يا (جيمس)، هل لازلت تنام والسلاح تحت وسادتك؟ |
Hâlâ yastığının altında bir silahla mı uyuyorsun? | Open Subtitles | أخبرنى (جيمس)، هل لازلت تنام والسلاح تحت وسادتك |
silah ve mermileri gelecek ayın ilk haftasında elimde istiyorum. | Open Subtitles | يجب أن احصل على الطلقات والسلاح عند بداية الشهر المقبل. |
Az önce polisten aldığın silahı da at bir zahmet. | Open Subtitles | والسلاح الذي أخذته من العميل، إذا سمحت |