Bu öldürücü silah çatışmalar sırasında 35 ülkede Ukrayna, Irak ve Sudan olmak üzere 20 devlet tarafından kullanıldı. | TED | تم استعمال هذا السلاح الفتاك من طرف أكثر من 20 دولة في نزاعات مسلحة في 35 دولة، مثل أوكرانيا والعراق والسودان. |
En eski Afrika tarakları antik Mısır ve Sudan'da bulunuyor. Yani piramit inşa ederken tarak da yapıyorlarmış. | TED | عُثر على أقدم أمشاط الشعر الأفريقي في مصر القديمة والسودان. كانوا يبنون الأهرامات ويصنعون الأمشاط. |
Lübnan, Suriye ve Sudan'da bulunmuş. Bu adam bir avcı. | Open Subtitles | دخل وخرج من لبنان وسوريا والسودان إنه قناص |
Lübnan, Suriye ve Sudan'da bulunmuş. Bu adam bir avcı. | Open Subtitles | دخل وخرج من لبنان وسوريا والسودان إنه قناص |
İniş bölgesine konuşlandırdıkları devasa askeri birliklerle Pakistan, Rusya ve Sudan Çin'in izinden gitti. | Open Subtitles | مع قواتهم الضخمة المحتشدة على الأرض (باكستان) ، (روسيا) والسودان يفكرون في الإنضمام لمخطط (الصين) |