Sorumuz ise, bunların herhangi biri şehirler ve şirketler için doğru mudur? | TED | السؤال هو : هل أي شيء من هذا القبيل صحيح بالنسبة للمدن والشركات ؟ |
Dünyadaki seçilmiş üniversiteler ve şirketler grubu gerçek rastgele numara üreteçleri yapmaya odaklanmış durumdadır. | TED | تركز مجموعة مختارة من الجامعات والشركات حول العالم على بناء مولدات أرقام عشوائية حقيقية. |
Biz, Ulusal Sağlık Enstitüsü ve şirketler arasında bunu yapmanın çok umut vadedici gözükmesiyle ilgili pek çok görüşmeye sahibiz. | TED | لدينا العديد من المناقشات الآن بين المعاهد الوطنية للصحة والشركات للقيام بذلك والذي يبدوا واعدا جدا |
Girişimcilerin ve şirket yöneticilerinin maaş saydamlığı konusunda denemeler yapma nedenleri de bu. | TED | لهذا السبب فرؤساء المشاريع الحرة والشركات يجربون اعلان الأجور منذ سنوات. |
İnsanlığın geleceği sadece politikacıların, büyük liderlerin veya büyük şirketlerin ellerinde değildir | TED | إن مستقبل الجنس البشريّ ليس محصوراً بأيدي السياسيين والقادة العظماء والشركات الكبرى، |
Mevcut örneğimizde ekonomiler, şirketler ve şehirler için çok, çok kötü. | TED | من السيء للغاية للأنظمة الاقتصادية والشركات والمدن في نموذجنا الحالي |
Sadece teröristler, ülkeler veya şirketler değil. | Open Subtitles | وليس الارهابيين فقط أو الدول والشركات. |
Çünkü hükûmetler ve işletmeler bu güç savaşına devam edecek ama biz neredeyiz? | TED | لأن الحكومات والشركات سيقاتلون في لعبة القوى هذه، لكن أين نحن؟ |
Amata'da olanları ve şimdi bu durumu düşündüğünde şekerin neler yaptığına ilişkin doğrudan etkileri görebiliyorsun ve şirketler bunu görmüyorlar çünkü çünkü, onlar ne kadar para kazandıklarıyla ilgileniyorlar | Open Subtitles | حينما تفكرين بمجتمع أماتا, والآن بهذا تستطعين رؤية التأثير المباشر للسكر والشركات المُصنِّعه, لا يرون ذلك |
ve şirketler yeni ülkelerin gece şovları Priya sinemasıdır. | Open Subtitles | والشركات هي الدول ليلة عرض جديد بريا سينما |
Nasıl oluyor da biz, genel nüfus, devlet ve şirketler buna izin veriyoruz? | Open Subtitles | ولا أفهم كيف أمكننا، العامّة، الحكومة والشركات أن نُبيح حدوث هذا؟ |
Çünkü bugün, devlet daireleri ve şirketler çevrim içi ve çevrim dışı, bizimle ilgili elde edebilecekleri birçok bilgiyi kaydedip saklamak istiyorlar. | TED | لأن اليوم ، الوكالات الحكومية والشركات يريدون الاحتفاظ بقدر ما يستطيعون من البيانات عنّا ، سوآءً كنّا متّصلين أو غير متّصلين. |
Eve gittiğinizde, milletvekillerinize söyleyin; kamu idareleri ve şirketler, bazı bilgileri kaydetme imkanları olsa bile, bunu yapmak zorunda değiller. | TED | عندما تذهبون إلى المنزل ، أخبروا ممثليكم أن مجرد قدرة الوكالات الحكومية والشركات على الإحتفاظ ببياناتٍ معينة ، لا يعني أن عليهم القيام بذلك فعلاً. |
Hepimiz bunların ne olduğunu duyduk sanırım... ...ve hepimiz bunların topluma... ...vergi olarak da bilinen ücretleri ödemekten... ...kaçmaya çalışan insanlar ve şirketler tarafından epey... ...kullanıldıklarını biliyoruz. | TED | حسنا، لقد سمعنا جميعا عن ما هم، أعتقد، ونحن جميعا نعرف أنها تُستخدم لشكل أقل قليلا من الأشخاص والشركات الذين يسعون إلى تجنب دفع مستحقاتها السليم للمجتمع، يعرف أيضا باسم الضرائب. |
Yani, toplam işgücü eksikliğinin tepesinde, büyük bir beceri uyuşmazlığı ile karşılaşacağız. Bu da hükümetler ve şirketler için eğitim, vasıf, beceri artırımına dair konularda muazzam zorluklar anlamına gelir. | TED | وبالتالي بالإضافة لخصاص عام في العمالة، سنواجه مستقبلا عجزًا حادًا بالكفاءات العالية. مما يمثل تحديات كبيرة فيما يخص التعليم والتأهيل وبرامج رفع المهارات للحكومات والشركات. |
CA: Fakat öncelikle politikacıların mı bir araya gelip bişeyler yapması gerekecek, yoksa daha çok sivil toplum ve şirketler mi olacak? | TED | كريس : لكن هل فى الغالب السياسيون هم الذين لابد أن يعملوا معاً فى هذا، أم أنها سوف تتطلب أكثر عمل منظمات المجتمع المدنى والشركات ؟ |
Eğer Amerikan halkı özel bankaların piyasaları kontrol etmesine izin verirse... bankalar ve şirketler etraflarında büyüyecek, tüm mal varlıklarını ellerinden alacak ve bir gün çocukları, atalarının fethettiği bu topraklarda evsiz uyanacak." Thomas Jefferson - 1743-1826 | Open Subtitles | إذا َسْمحَ الشعب الأمريكي للبنوك الخاصةِ بالسَيْطَرَة على صكِّ العملةِ سَتَحْرم -البنوك والشركات التي كْبرت حولهم |
Şimdi sizlere, sade ve ucuz yeniliğin yükselen piyasalar, girişimciler ve şirketler boyunca benimsendiğinde geliri düşük ama azimli milyarlarca insana uygun bir maliyetle nasıl sağlık hizmeti ve enerji dağıttığını göstereceğim. | TED | الآن أنا أريد أن أريك كيف أنه في الأسواق الناشئة، يتبنى أصحاب المشاريع والشركات الابتكار المُقتَصِد على نطاق أوسع ليقْدَروا بفعالية على تقديم الرعاية الصحية والطاقة لبلايين الناس اللذين ربما يكون لديهم دخل قليل لكن طموحات عالية جداً. |
Aklınızda biraz zaman ayrıp üstüne çalıştığınız teknolojilerin, kurduğunuz şirket ve tasarımlarınızın | TED | أسألكم أن تعطوا بعض الوقت للتفكير في التكنولوجيا التي تطورونها، والشركات التي تؤسسونها، والتصاميم التي تنتجونها. |
Ve oradaki benim kafamdan daha büyük olan ise McDonalds, Burger King ve diğer büyük şirketlerin bizim yememiz gerektiğini düşündükleridir. | TED | والجزء الكائن هناك , وهو أكبر من رأسي هو ما تفكر ماكدونالدز وبرجر كنج والشركات الكبرى الأخرى أنه يجب علينا أكله |
Ve dışarda bu gerçekten bihaber yaşayan çoğunluk bankalar şirketler ve hükümetlerle gizli anlaşma ve tezgahlar içindedir. | Open Subtitles | و نظرا لأن الغالبية غافلون عن هذه الحقيقة, البنوك بالتواطؤ مع الحكومات والشركات, |
Sadece teröristler, ülkeler veya şirketler değil. Siz bile izleniyorsunuz. | Open Subtitles | ليس الإرهاب فحسب أو الدول والشركات. |
Ama bu sefer, göç zenci Amerikalılar'ı oldukları yerde bıraktı, aileler ve işletmeler ise şehirden kaçarak şehri, hem insandan hem de işten yoksun bir halde bıraktı. | TED | لكن في هذه المرة، تُبقي الهجرة... ...الأفارقة الأمريكيين في مكانهم،... ...مع هروب العائلات والشركات من المدينة،... ...تاركةًًً المدينة خاليةً تماماً من الناس... ...فضلاً عن الوظائف. |