Etrafta bu kadar büyük bir sıcaklık ve basınç olunca, facia çok yakındadır. | Open Subtitles | فالكوارث تكون قريبة منك جدا عندما تكون محاط بمثل هذه الحرارة والضغط الهائلين |
Bu eldiven basınç ve sıcaklığı hisseden sensörlere sahip bu sayede kullanıcısını uyarabiliyor. | TED | يملك هذا القفاز أجهزة لاستشعار وكشف الحرارة والضغط وتنبيه مستخدمه. |
Yatıştırıcı işe yarıyor. Kalp atışı ve basıncı sabit durumda. | Open Subtitles | يبدوا أن المسكنات تعمل نبضات القلب والضغط في وضع مستقر |
Güneş, en sonunda, dört ya da beş milyar yıl sonra nükleer yakıtını tükettiğinde gazı soğuyacak ve basıncı düşecek. | Open Subtitles | حينما تستهلك الشمس وقودها النووي بشكل كامل بعد أربعة أو خمسة مليار سنة من الأن غازها سوف يبرد والضغط سينخفض |
Bende onun için bu şarkıyı yazdım ki, ona işindeki stres ve baskı ile boğuşurken biraz cesaret verebileyim. | TED | فقادني ذلك لكتابة هذه الأغنية لها فقط. فقط لمنحها بعض الشجاعة بينما تتعامل مع الإجهاد والضغط في العمل. |
Onu CTU'ya getirip baskı yapmayı deneyebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا جلبها الى الوحدة والضغط عليها هناك |
En nihayetinde, atmosferin, bulut ve fırtına oluşturmak için ısıya ve basınca nasıl tepki verdiğini iyi biliyoruz. | Open Subtitles | في النهاية, نحن نفهم جيداً كيف يتفاعل الغلاف الجوّي مع الحرارة والضغط حتى يُشكّل الغيوم والعواصف الرعدية |
Yakıcı sıcaklıklarda, ezici basınçta, zifiri karanlıkta. | Open Subtitles | الحرارة العالية، والضغط الساحق، والظلام الدامس |
Kuantum halleri inanılmaz kırılgandır; sıcaklık ve basınç dalgalanmalarıyla, başıboş elektronmanyetik alanlarla, ve diğer parçalarla çarpışarak kolayca yok olurlar. | TED | إنّ الحالات الكمومية ضعيفة للغاية تزول بسهولة بسبب تغيرات درجة الحرارة والضغط والمجالات الكهرومغناطيسية الشاردة والتصادمات مع الجسيمات القريبة منها. |
Gerçek mermer, kireçtaşının ısı ve basınç etkisiyle başkalaşımından oluşandır. | Open Subtitles | صحيح الرخام هو شكل من اشكال متحوله من الحجر الجيرى التى تنتجها الحراره والضغط |
Bunlar hortumun içine salındığında... rüzgar hızı, basınç ve sıcaklık hakkında aşağıya veri gönderecek. | Open Subtitles | وعندما تطلق داخل الاعصار سوف ترسل لنا معلومات عن سرعة الهواء والضغط |
Derinliğimiz sabit, ve basınç derinlikle orantılı olmalı. | Open Subtitles | عمقنا ثابتُ، والضغط يَجِبُ أَنْ يَكُونَ نسبة إلى العمقِ. |
basınç, yüzeydekinden 100 kat daha fazladır. | Open Subtitles | والضغط اكثر بـ 100 مره مما هو عليه على السطح |
Ama dönüşüm işlemi derine indikçe, ısı ve basınç da artıyor. | Open Subtitles | لكن بينما عملية التحويل تستمر أعمق، الحرارة والضغط يصبحان أعلى. |
Bu Herkül görevini başarmak için ksilem üç kuvvete dayanır: terleme, kılcal etki ve kök basıncı. | TED | ولإتمام هذه المهمة الجبارة، يستعين الخشب بثلاث قوى: النتح، والخاصية الشعرية، والضغط الجذري. |
Unobtainium, ısıyı ve basıncı alarak enerjiye çeviriyor ve bu sayede bu sayede geminin kabuğuna takviye olabiliyor. | Open Subtitles | الأنوبتينيم سيأخذ الحرارة والضغط ويحوّله إلى الطاقة، الذي تباعاً سوف يعزّز الجدار الخارجي للمركبة،كما ترى. |
53'teki değerlere göre, baca 66.5 konumunda. Omurga basıncı sabit. | Open Subtitles | الإحصائيات عند 53، والمخروط ثابت على 66.5، والضغط على الهيكل مستمر |
Ve daha fazla zorluk daha fazla risk, daha fazla tehlike üstünde daha fazla baskı demektir. | Open Subtitles | وأشدّ تعقيداً يعني المزيد من المُجازفة، والمزيد من الخطر والضغط على نفسك. |
Biliyorum bu büyük sorumluluk, büyük baskı, ama orada çok görünüyorsun. | Open Subtitles | أعلمُ بأنه سيكون عليك الكثير من المسؤولية, والضغط لكن, تُبدين رائعة هُناك |
Tungsten, bütün elementler içinde en yüksek erime noktası olan elementtir. Evet ama bundan çıkan tortu alev alabilir. - Solucan deliğinin uygulayacağı baskı ise... | Open Subtitles | أجل، لكن الغبار الناتج قابل للإشتعال والضغط المتولد من الثقب الدودي |
Bu insanların hepsini mengenenin ortasına koyar döndürmeye devam edip uygun basınca ulaştığında er ya da geç çatlarlar. | Open Subtitles | أخلط الجميع بها واستمر بخلطهم والضغط عليهم |
İsveç usulü, 90 dakika, orta basınçta. | Open Subtitles | ومناسبة للحمية السويدية، 90 دقيقة، والضغط المتوسط |
Gayzerler ile çamur havuzları yer kabuğunun hemen altındaki sıcaklık ve basıncın devamlı dışarı çıkmak için yol aramasının kanıtıdır. | Open Subtitles | الينابيع الحارة وبرك الطين دلائل على الحرارة والضغط تحت السطح واللذان يحاولان باستمرار شق طريقهما للأعلى. |