ويكيبيديا

    "والطويلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    • uzun
        
    Sert zeminden ve senin yumuşak yatağını paylaşmayı istemekten yoruldum. Open Subtitles كبرت وأنا أتعب من الأرض الصلبة والطويلة لأقاسمكِ السرير المريح
    Kıllı ellerini çatallı parmaklarını ve geceleri çıkan ve kadınların bacaklarına saplanan sivri tırnaklarını fark etmedin mi? Open Subtitles هل رأيتِ تلك الأيدي الكبيرة والمُشعرة ؟ وأصابعه الهزيلة والطويلة وبراجم أصابعه المُشعرة
    Bu adam beynin, kısa ve uzun vadeli hafızayı nasıl sakladığı üzerinde araştırmalar yapmış. Open Subtitles شخص قد أجرى أبحاثاً على الذاكرة القصيرة والطويلة المدى في مراكز المخ
    Bu kaynayan suda uzun,ince saç telleri vardır. Open Subtitles فيهذهالمياهالمغلية، هناك الآلاف من الخيوط الرفيعة والطويلة
    Ben bazı siyah erkek ve kadın çorapları bulmuştum. Open Subtitles لقد عبرأت بعض الجوارب السوداء القصيرة والطويلة
    uzun ve zarif boynuyla ve ılımlı enerjisiyle. Open Subtitles لأعناقها الرائعة والطويلة ولطاقتها اللطيفة
    uzun ve dar kanatlar tam geri dönebilir. Open Subtitles والأجنحة الرفيعة والطويلة تمكنّها من الالتفاف بدقة
    Sonunda, uzun uğraşlar ve araştırmalardan sonra yeni ar-ge takımım... Open Subtitles وأخيرا, بعد اختبارات التذوق المتعبة والطويلة . . ... عنطريقالفريقالجديد للبحوث والتطوير...
    Çok uzun ve tuhaf bir geceydi ve her şey daha yeni duruldu. Open Subtitles الليلة الغريبة والطويلة أخيراً أنتهت.
    Domitia, öteki Domitia ve öteki Domitia da ihtişamlı kıyafetleri dokumak için kullanılacak yün yumaklarını sarmakla meşgul, boyu 10 metreyi aşabilen oval biçimdeki kıyafetleri. TED كُلِّفت دوميتيا، ودوميتيا، ودوميتيا بالغزل والصوف الذي سيتم استخدامه لنسج هذه الملابس العظيمة، البيضاوية والطويلة بطول 30 قدما أو أكثر .
    Siyah ve Latin hastalar kemik kırıklarında beyaz hastalara oranla daha az acı hissediyor. Çünkü, yaygın düşünceler siyah ve kahverengi insanların acıyı daha az hissetiği, ağrılarını abarttıkları ve uyuşturucu bağımlılığına meyilli olduklarıdır. TED فمرضى الأعراق السوداء واللاتينية أكثر احتمالاً مرتين لمنعهم من تناول أي مسكنات مقارنة بالعرق الأبيض، وذلك في نفس حالات كسور العظام المؤلمة والطويلة بسبب النمطية التي تقول أن الأعراق السوداء والسمراء يشعرون بالألم بشكل أقل، ويبالغون بآلامهم، و ميالون إلى الإدمان على الأدوية.
    O uzun ve karanlık yılları, kanunsuz bir dönem izledi ve tüm bunların merk ezinde Dodge City vardı. Open Subtitles أوقات بلا قانون تبعت تلك السنوات المظلمة والطويلة .ويبدو أن مدينة دودج قد كانت محور الصراع ...أما الرجال الذي حاولوا الهروب
    Önce kalbindeki Sam tümörünü kesip, atacağım ve sonra vasatlığını Brittany'nin üstünden silmek için uzun ve yavaş bir işleme geçeceğiz. Open Subtitles أزيل ورم حب (سام) من قلبها، وبعده يمكننا بدأ العملية البطيئة والطويلة لتنظيف رائحة ضعفك عنها.
    Küçük ve büyük tweedle. Open Subtitles -توأم الصغيرة والطويلة
    Hem akut hem de uzun süreli bakımlarda artan bir gelir akışı söz konusu. Open Subtitles صحيح، ماسيزيد تدفق العائدات للعناية القصيرة والطويلة الأمد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد