Günde 2 öğün hazırlamakla yükümlüyüm. Öğle ve akşam yemekleri | Open Subtitles | أنا مجبرة على تحضير وجبتي طعام في اليوم الغداء والعشاء |
davranmanız gerekiyordu. Editörler, yazarlar ve ajanslarla tanışıyordunuz, çok ama çok şık öğle ve akşam yemeklerinde. | TED | وتمكنت حينها من لقاء مجموعة من المحررين والمؤلفين ووكلاء النشر خلال وجبات الغداء والعشاء الفاخرة للغاية. |
Kahvaltıda, öğle ve akşam yemeğinde yoktun. Artık Yemek yemiyor musun? - Akşam aç değildim. | Open Subtitles | افتقدتك علي الإفطار والغذاء والعشاء ، ألن تأكلي بعد الآن ؟ |
Akşam yemeği esnasında öğle yemeği, kahvaltıda da Akşam yemeği yiyeceksiniz. | Open Subtitles | سوف تتناولون الغداء في وقت العشاء . والعشاء في وقت الافطار |
Öğle yemeği tam öğle, Akşam yemeği 18.30 da. | Open Subtitles | الغداء عند الظهر دائماً والعشاء عند الساعة 6: 30 مساءً |
Eğer bütün benimle gezersen bana sımsıkı sarılırsan birlikte kahvaltı, Yemek yeriz, bana şakalar yaparsın. | Open Subtitles | مادمتي تركبين معي على دراجتي طوال النهار وتمسكين بي بقوة ونتناول وجبات الفطور والغداء والعشاء وتمازحينني |
Bak, birinde kokteyle katılayım, diğerinde yemeğe. | Open Subtitles | وانظر إذا استطعت أن تجعل حفلة الكوكتيل فى مرة والعشاء فى مرة أخرى، حسناً؟ |
Öğlen yemeği ve akşam yemeği arasındaki küçük atıştırma gibi. | Open Subtitles | لذيذ إنها مثل وجبة صغيرة بين الغداء والعشاء |
Öğle ve akşam yemekleri ön odada. Kahvaltı yok. | Open Subtitles | الغداء والعشاء في غرفة الجلوس لا يوجد إفطار |
Diş macunu ve akşam yemeğini de.Ertele. | Open Subtitles | ومعجون الأسنان. والعشاء الخاص بشمع السيارات. قم بإلغائها جميعاً |
Sonra siz kızlar bana ziyarete geleceksiniz ve pijama partisi yapacağız kahvaltıda ve akşam yemeğinde size krep yapacağım. | Open Subtitles | ثم يمكنكم يافتيات القدوم لزياتي والنوم عندي وسأطهو الكرب للإفطار والعشاء. |
Malafatları kahvaltıda, öğle yemeğinde ve akşam yemeğinde çıtır çıtır yerim. | Open Subtitles | بأنني آكلها على وجبة الإفطار والغداء والعشاء |
Öğle yemeği saat birde servis edilmeli, Akşam yemeği ise yedi buçukta. | Open Subtitles | الغداء يُقدم في الواحدة والعشاء في السابعة والنصف |
Kahvaltı sabah sekizde, Akşam yemeği beşte. Çamaşırhane ve duş için isim yazdırıyorsun. | Open Subtitles | الافطار في الثامنة والعشاء في الخامسة يمكنك ان تسجل اسمك لتقوم بالغسيل ولتأخذ حماما |
Kokteyl 7:30'da, Yemek 8:00'de. Yanında birini götür. | Open Subtitles | الكوكتيل في السابعة والنصف، والعشاء في الثامنة، اختر ما يناسبك |
Bir kadını şarap ve yemeğe götüreceksen, nasıI şarap ve yemekten hoşlandığını bilmelisin. | Open Subtitles | يجب ان يعلم اننى احتسى الشراب والعشاء معها. |
Tesadüfi tanışmaları yemeğe, yemekler de randevulara dönüşür. Ama Naomi daha fazlasını ister. | Open Subtitles | لقاء صُدفة يتحوّل لعشاء، والعشاء لموعد لقاء، لكن بعد ذلك تُريد (نعومي) المزيد. |
Sörf yapmayı, romantik yemekleri, ve Tolstoy'u severim. | Open Subtitles | أستمتع بالركمجة والعشاء على ضوء الشموع، وتولستوي |
"Çok açtın ve yemeğin kaçtı." | Open Subtitles | لقد كنت جائعا جدا والعشاء الخاص تمكن من الهرب |