Ya da aklınıza çocukların yürümeyi, konuşmayı ve çatalı nasıl kullanacaklarını öğrendikleri çocukluğunuz gelebilir. | TED | أو ربما يذهب بكم التفكير إلى مرحلة الطّفولة المبكّرة حيث يتعلم الأطفال المشي والكلام واستخدام الشوكة. |
Konuşma aslında bir süre sonra daha sessiz ve daha hırıltılı bir hale gelir ve bu belirtilerin örneklerinden biridir. | TED | والكلام يصبح أكثر هدوء وأكثر لهثةً وذلك بعد فترة من الوقت، وهذا مثال على الأعراض المرافقة له. |
Fırsatları araştırma, dedikodu alışverişi ve elbette yayma. | Open Subtitles | الفرص المتاحة والشائعات المتبادلة والكلام المنتشر هنا و هناك |
ve hazır filmlerden bahsediyorken, bir kaç gün sonra yeni bir filme başlıyoruz... gelecek yazın en iddialı filmi-- Hadi, beni takip et. | Open Subtitles | والكلام عن الأفلام، الان في بضعة أيام نحن سنبدأ بالتصوير الصيف القادم تعالي , اتبعني |
Yıllarca tekrarlayıp durduğu şeyler yazıyor, ...hayatın ne kadar kutsal olduğu, falan, falan, ve alçakgönüllülerin nasıl dünyaya hakim olacağı, ne var biliyor musun? | Open Subtitles | إنهم يقولون كل ذلك الهُراء الذي أطلقُه منذ سنوات بشأن الحياة المقدّسة .. والكلام الفارغ .. |
Ama onlar yürümeyi öğrenecekler ve konuşmayı ve ve sen onlarla olmak isteyeceksin. | Open Subtitles | يتعلم الأطفال المشي والكلام وتريد أن تكون معهم |
ve dedikodulara göre onun zayıf noktasını biliyormuşsun. | Open Subtitles | والكلام في الدائرة عنك وعن معرفتك نقطة ضعفه |
Zaman ve konuşma, şimdilik tavsiyem bu yönde. | Open Subtitles | توفير الوقت والكلام, هذا ما أوصي به حالياً |
Seksten ve ağzı bozuk konuşmalardan bahsediyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أتتحدث عن أمور العلاقات والكلام البذيء نعم |
Sadece zırvalık ve acıdan ibaret olan şu aşk denilen meret... aslında gerçekten iyileştiren, güzel ve biraz da şiirsel bir şey değil mi? | Open Subtitles | هل تعلم بأن الفكرة الرومنسية التي تتضمن الألم والكلام الفارغ أنه بالحقيقة معالج وجميل وشاعري؟ |
Geçici felç olmuş, ama hareket ve konuşma yeteneğini kazanmaya başladı. | Open Subtitles | لقد أصيب بالشلل مؤقتاً، لكنّه يستعيد الحركة والكلام |
- Anladığım kadarıyla konuşma ve çalışma işini aynı anda yapabiliyorsun. | Open Subtitles | أنكِ تستطعين العمل والكلام في نفس الوقت. |
"Okumaya, düşünmeye ve yazmaya cesaretim var. " kim yazdı bunu? | Open Subtitles | جرؤت علي القراءة والتفكير والكلام والكنابة, من الذي كتب هذا؟ |
Kök bulmak için kazmak ve konuşmak yasaktı. | Open Subtitles | كان محرّماً الحفر لإيجاد الجذور والكلام محرمٌ أيضاً |
- Felç edici. Çok hızlı etki eder. Kas hareketlerini, konuşma ve nefes almayı engeller. | Open Subtitles | سريع المفعول، سأفقد وظيفة العضلات، التنفّس, والكلام. |
Kör,sağır ve dilsiz olan yüz yıl mutluluğu yaşar. | Open Subtitles | الذي يكون فاقد للبصر و السمع والكلام يعيش مائة عاماً من السعادة |
Hayatımda ilk kez aklın ve geri zekalılığın böylesi kaynaşığını bir insanda görüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد إني رأيت خليطاً من قبل. من المنطق والكلام الفارغ في رجل ما. |
Hastalığınız sizi sağır ve dilsiz mi yaptı? | Open Subtitles | ? امرضك متقدم لدرجة انك لاتستطيع فيها السمع والكلام |
Bazı temel fiziksel işlevleri, basit lokomotif hareket ve konuşmaları göreceğiz. | Open Subtitles | يوف نرى المزيد من الوظائف الفيزيائية قاطرة بسيطة الحركات والكلام. |
Evet. Yorumlayıcı dansla ve konuşarak. Konuşabiliyorum. | Open Subtitles | أجل، الرقص التوضيحيُّ والكلام أستطيعُ أن أتكلَّم |