Eğer şimdi gitmezsem, toplanıp buradan gitmek zorunda kalacağız Tanrı bilir nereye. | Open Subtitles | إن لم أذهب، علينا أن نحزم أغراضنا ونرحل، والله يعلم إلى أين |
Sonra, kadınlarımız geceleri dışarıda olacaklar gözleri camlaşmış, göbekleri Tanrı bilir neyle dolu. | Open Subtitles | التالى , ان نسائنا سيبدئون التجول . فى وقت متأخر من الليل العيون اكثر شبها بالزجاج , والبطون ممتلئة والله يعلم ذلك |
Tarayıcısı, frekans dedektörü, Tanrı bilir daha neleri vardır. | Open Subtitles | إن لديه ماسحاً ضوئياً، كاشف ترددات، والله يعلم ماذا أيضاً |
Acil durumda gerekli her şey hazırdı -- Tanrı biliyor, bu dünyaca tanınmış uzmana zarar vermek istemezsiniz. | TED | وكان كل شيئ جاهز في حالة الطوارئ. والله يعلم انك لا تريد ان تؤذي هذا الخبير العالمي. |
Ve Tanrı biliyor ki bunun hepsini yakmayı istemiyoruz. Çünkü havaya inanılmaz bir karbon salımına neden olur. | TED | والله يعلم أننا لا نريد حقاً إحراقه كله. لأنه سيبعث كميات ماهولة من الكربون في الهواء. |
Bu, soğuktan donmanın üçüncü evresi olabilir ve kim bilir sinirlerin ne kadar zedelenmiştir. | Open Subtitles | ستكون خطورة الثلج من الدرجة الثالثة. والله يعلم مدى الخسائر التى حدثت. |
Bunu imzalayarak beyan ediyorsun ki seni gaspedilmekten kurtardık keşin teki arabayı çaldı ve Allah bilir ona ne yaptı. | Open Subtitles | اثناء استجوابك لتعرضك للسرقة حضر متشرد وسرق سيارتنا والله يعلم ماذا فعل بهـا هل انت موافق بتوقيعك لهذا ؟ |
Ama bu zavallı şerefsiz 2 hafta sonra 30 yaşına girecek ve ona içki içirmek için bir daha ne zaman dışarı çıkaracağımızı Tanrı bilir. | Open Subtitles | ولكن الوغد الفقراء على وشك تحويل 30 في غضون أسبوعين والله يعلم متى سنقوم به من أجل شراب آخر. |
Rossum, "bilim" adına hayvanları sömürüyor ve Tanrı bilir başka neleri. | Open Subtitles | روسوم" ، يدمرون الحيوانات بأسم العلم" والله يعلم ، ماذا أيضاً |
Evet, acı sistemleriyle ve Tanrı bilir başka nelerle dolular. | Open Subtitles | أجل، بأسلحة مؤلمة فقط والله يعلم ماذا يوجد أيضاً. |
Dışarıda bir yerlerde, Tanrı bilir neler plânlıyordur. | Open Subtitles | حراً طليقاً بالخارج، والله يعلم ما الذي يخطط إليه |
Unuttun mu Maguire, Mary Lockwood ve Jeremiah McLean'ı öldürdü, ve Tanrı bilir başka kimleri? | Open Subtitles | هل نسيت بأن ماغواير قتل ماري لوكوود وجيرمايا ماكلين والله يعلم من أيضا ؟ |
Uyuşturucu, silah. Tanrı bilir başka nelerin ticaretini yapıyorlardır. | Open Subtitles | في ادارة تجارة المخدرات و السلاح والله يعلم ماذا غير ذلك |
Hatalar, bilirsiniz... Hepimiz yaparız. Tanrı bilir. | Open Subtitles | أخطاء قد تحدث لأى منا والله يعلم هذا |
Ve Tanrı biliyor ki, hiçbir şey o çocuğu elinde bir basket topu tutmaktan daha fazla mutlu edememiştir. | Open Subtitles | والله يعلم ان هذا الولد لم يكن سعيد الا عندما يمسك كرة السلة |
Onu işe bırak. Buraya kadar otobüsle geldi. Tanrı biliyor ki bunun için fazla ateşli. | Open Subtitles | قم بتوصيلها، لقد جاءت بالحافلة إلى هنا والله يعلم أنها أجمل من هذا |
Tanrı biliyor ya, eski karımla tekrar birlikte olma şansı için adam öldürürdüm. | Open Subtitles | والله يعلم بأني سأقتل إذا كان هذا ما يتطلب لعودة زوجتي. |
Gitmezsem, eşyalarımızı toplayıp, çiftliği terk etmek ve beş parasız, umutsuz bir şekilde kim bilir nereye gitmek zorunda kalırız. | Open Subtitles | إن لم أذهب، علينا أن نحزم أغراضنا ونرحل، والله يعلم إلى أين |
Bütün gün burada oturdum, sense dışarıda kim bilir neredeydin. | Open Subtitles | جلست هنا طوال اليوم والله يعلم أين كنت خارجا |
FBI, gizli servis. Allah bilir başka kim. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية، المخابرات السرية والله يعلم من بعد |
Ray öldü gitti. Allah bilir Stan nerede. | Open Subtitles | راي رفيقي بصدق , والله يعلم اين ستان |
Ve Tanrı şahidim olsun ki onu geri alacağım! | Open Subtitles | والله يعلم أني مصمّم على إستعادتها |