Kural ihlali yapmışsınız: aşırı hız ve hatalı sollama. PARLAMENTO ÜYESİ | Open Subtitles | أنت خالفت القانون, بالسرعة والمرور الممنوع |
Jumbo jet faciasından sonra bütün o kaosu ve trafiği umursamayarak beni görmeye evime geldi. | Open Subtitles | لقد جاء ليرانى فى منزلى ، فى اليوم التالى لتحطم الجامبو . خلال كل تلك الفوضى والمرور |
Nakliye şefi hava ve trafiğe göre karar verir. | Open Subtitles | مكتب النقل يتصل . ويحدد الطريق حسب حالة الطقس والمرور |
Ergenlik sonrası ile yirmili yaşları arası tecrübe ve gelişme zamanlarıdır. | Open Subtitles | أواخر مرحلة المراهقة وأوائل العشرينات تكون للنضج والمرور بتجارب |
10 dakika önce vardı ve yer kontrol kapıya yanaşmamıza izin vermiyor. | Open Subtitles | لقد وصلنا قبل عشر دقائق من الموعد المحدّد والمرور الأرضي لم يحدّد بوّابة وصول لنا حتّى الآن |
Eyfel Kulesi'ne çıktığımızı ve Şanzelize'ye izlediğimizi hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر تسلق برج إيفل والمرور من أسفل الشانزليزييه |
ve siz bankayı her aramanızda olduğu gibi işlemleri sürdürüyor ona adınızı ve hesap numaranızı veriyor ve güvenlik sorularına cevap vererek kimliğinizi doğruluyordunuz. | TED | وتقوم بكل الإجراءات مثلما تفعل في كل مرة تتصل بالبنك الذي تتعامل معه، من قبيل منحهم اسمك ورقم حسابك، والمرور عبر مراحل الفحص الأمنية للتحقق من هويتك. |
Bak Roz, uçağı yakalaman lazım ve hava alanı trafiği muhtemelen kötüdür. | Open Subtitles | " إسمعي " روز والمرور سيئ جداً لذا بروح موسم الكريسماس |
Bunlar da, vizeleriniz ve yiyecek karneleriniz. | Open Subtitles | وهذه جوازات وتصاريح السفر والمرور. |
Tamam. Güvenlik, trafik ve ATM kameraları. | Open Subtitles | حسناَ كاميرات الأمن والمرور والصرافات |
ve hiçbirinizi o iyi bir şeymiş gibi Gatorade şeyini içerken... görmek istemiyorum adamım. | Open Subtitles | وتمرنوا على التقاط الكره والمرور ...ولا اريد ان اراكم جميعاً تشربون الجاتوريد" مثل المشروب الغازى" |
Şeytanlar, Manyaklar ve Süper Kötüler? | Open Subtitles | كلا... وجدتها، دائرة السيارات والمرور |
Gizli kalmayı ve insan gibi davranmayı sağlıyor. | Open Subtitles | والمرور كواحدة منهم |