Bebeği kucakladım, bir Silah aldım... arka taraftaki kilere saklandım. | Open Subtitles | أمسكت بالطفل والمسدس واختبأت في القبو من الخلف |
Sağ elimde Silah | Open Subtitles | والمسدس فى جيبى اليمين جيبك منتفخ ويمكن للناس ملاحظة ذلك |
Suratını dağıtan Tabanca, önceki olayda kullanılan silahla aynıydı. | Open Subtitles | والمسدس الذي أطلق الرصاصة على وجهها نفس االمسدس الذي أستخدم في الجريمة الأصلية |
Detektif eğitiminde Tüfek ve Tabanca yarışmasını kazandım. | Open Subtitles | رَبحتُ منافسة البندقية والمسدس في تَدريب المخبرين |
Hayır, hadi ama telefonu yere bırak. Ve silahı da. | Open Subtitles | لا, هيا, ضع التليفون جانبا والمسدس ايضاً |
Şu eleman Ve silahı falan filan. | Open Subtitles | الرجل والمسدس وكل شيء |
Dostlar ve ilişkiler yerine, alaycılığın ve tabancan var. | Open Subtitles | بدلاً من الأصدقاء والعلاقات تمتلكين السخريه والمسدس |
Deli yumruk delirdi Silah kendisini vurdu. | Open Subtitles | ذو القبضة المجنونة أصابه الجنون والمسدس أطلق النار على نفسه |
Silah üstünde çıkarsa dosyayı federal boyuta taşıyabiliriz. | Open Subtitles | وإن أمسكنا به والمسدس في حوزته تصبح قضية فدرالية |
Ve Silah. Hiçbir normal insan öyle bir şey yapamazdı. | Open Subtitles | والمسدس , لا يوجد شخص عادي يستطيع فعل ذلك |
Silah kuru sıkılarla doluydu ve beni gözümden vurdu. | Open Subtitles | والمسدس كان مليئا بطلقات فارغة ولقد أطلق رصاصة فارغة في عيني |
Kapı kilitliydi, anahtar cebinde, Tabanca elindeydi. | Open Subtitles | هكذا يقولون الباب كان موصدا, والمفتاح فى جيبه, والمسدس فى يده |
500 ve Tabanca. | Open Subtitles | أربعمائة والمسدس. |
Ama çocuk öldü. Tabanca ortada yok. | Open Subtitles | ولكن لطفل مات والمسدس اختفى |
500 ve Tabanca. | Open Subtitles | أربعمائة والمسدس. |
Ve silahı bu elinde miydi? | Open Subtitles | والمسدس كان فى يده؟ |
John Ansell, baş yardımcısı İspanyol adam, zümrüt yüzüğü Ve silahı aldı, onları eski bir rom fıçısına koydu, ve eğer gemi ele geçirilirse diye onu gömdü. | Open Subtitles | قام المُساعد ( جون آنسيل ) بالهرب من رجل الحرب الأسباني وأخذ معهُ الخاتم الزُمرُدي والمسدس ووضعهم تحت برميل مُهشم وقديم |
Uzun zaman önce bir Çin restoranının arka tarafında ağzımın içinde duran bir silahla hayatım için yalvarmaya çalışarak. | Open Subtitles | خلف المطعم الصيني أحاول الترجي من أجل حياتي والمسدس مدسوس بفمي |
Dostlar ve ilişkiler yerine, alaycılığın ve tabancan var. | Open Subtitles | بدلاً من الأصدقاء والعلاقات تمتلكين السخريه والمسدس |