Mesela gördüğüm o mahzun ve acı çeken yüzlerin resimleri. | TED | فعلى سبيل المثال .. رايت صوراً ومشاهد عن الاسى والمعاناة |
Burada bulabileceğin tek şey ölüm ve acı. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي ستجده هنا الموت والمعاناة. |
Acı ve ıstırap dolu dünyanın o kısmı çok ezici gözüküyor. | Open Subtitles | حجم الشقاء والمعاناة فى ذلك الجزء من العالم يبدو ساحقاً للغاية |
Gladyatör olmak için, acı ve çile çekmeyi öğrenmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن يعانقوا الألم والمعاناة حتى يصبحوا مجالدين |
Acı ve cefa ile dolu uzun bir süreçten sonra sonunda toplum ile insanlarımızı kaynaştıran bir yol bulundu. | Open Subtitles | بعد فترة طويلة من المشقة والمعاناة أخيراً... طريقة لدمج كل هذه الشعوب |
Belki, gerçek anlamda eğlence adına insanları öldürmüyoruz ancak ölüme ve acıya akın ediyoruz. | Open Subtitles | ربما الآن لم نعد نقتل الناس للترفيه لكننا نتدافع ونتجه للموت والمعاناة |
ölüm ve eziyet. | Open Subtitles | الموت والمعاناة. |
Her türlü korku ve acının üstesinden geliriz. | Open Subtitles | سوف ننتزع كل أشكال الخوف والمعاناة |
Kötü Kraliçe'yi uzakta tutmak istiyorsam acı ve ızdırapla dolu bir hayatı kabullenmeliyim. | Open Subtitles | إذا أردت إبقاء الملكة الشرّيرة مكبوتة فعليّ أنْ أتقبّل حياة ملؤها الألم والمعاناة |
Ağrıları ve acıları mizahla iyileştireceğiz. | Open Subtitles | سوف نستخدم المرح فى معالجة الألم والمعاناة |
{C:$9C8B7C}Tam olarak değil... {C:$9C8B7C}Bedel, sadece ölüm defterini kullananların çekeceği büyük dehşet ve acı olacaktır... {C:$9C8B7C}Ve öldüğün zaman, | Open Subtitles | بما أنك تريد أن تعرف، فهناك الخوف والمعاناة اللذان يواجههما البشر ممن يستعملون مفكرات الموت |
Onları yaralanmadan ve acı çekmeden kurtaracak gücümüz var. | Open Subtitles | نملك القوة بابعاده عن الأذى والمعاناة |
Tanrı'ya yaklaşmak için fedakârlık ve acı. | Open Subtitles | التضحية والمعاناة للاقتراب من الله |
Bu yolun şahit olduğu insaniyetsizliği, birçoklarının yaşadığı üzüntü ve acı tahmin edilemez. Kesinlikle tasvir edilemez." | TED | إن الوحشيّة التي شهدتها هذه القافلة، والأسى والمعاناة التي سببتها للكثير ليس من الممكن تخيلها. بالتأكيد لا يمكن تصورها." |
Çünkü kayaların acı çekmediğini düşünüyoruz. Ve eğer akrabamız olan primatlara, böceklerden daha fazla özen gösteriyorsak, bunun nedeni onların daha büyük bir potansiyel mutluluk ve acı yelpazesine sahip olduklarını düşünüyor olmamız. | TED | لاننا نظن ان الاحجار لن تعاني .. واذا كنا مهتمين أكثر بالقرود مما نحن نهتم بالحشرات فهذا بالتأكيد سببه أننا نظن انهم - القرود - معرضون لمجال اكبر من السعادة والمعاناة المحتملة |
Acı ve ıstırap kendi başlarına kötü ve engellenmesi veya en aza indirilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | الألم والمعاناة هي في حد ذاتها سيئة ويجب منعها أو التقليل منها، |
On beş bin de ortağımın çektiği acı ve ıstırap için. | Open Subtitles | و 15 الف لاجل الالم والمعاناة التي سببتها لشريكي |
Arayıcı, sıkıntı ve ıstırap zamanında ortaya çıkıp kötülükleri arayıp bularak onlarla savaşacak olan kahramandır. | Open Subtitles | الساعي هو بطلٌ يظهر في وقت المحن والمعاناة |
Ama bu odalarda çalışan kadınların çektiği çile Auschwitz tarihinin en az bilinen yönlerinden biri olarak kaldı. | Open Subtitles | والمعاناة التى تحمّلتها النساء اللاتى عملن في هذه الغرف من أقل مايمكن معرفته عن "سمات تاريخ "آوشفيتس |
- Sefalet ve cefa... | Open Subtitles | الفقر والمعاناة ... |
"Sevgili Margaret, üç uzun yıl bu kadar çok yıkım ve acıya tanık olduktan sonra basit bir mektup çok anlamsız geliyor. | Open Subtitles | " (عزيزتي (مارجريت " " بعد ثلاث سنوات طويلة من رؤية الكثير من الدمار والمعاناة " " رسالة بسيطة تبدو عديمة الجدوى " |
- Sefalet ve acının işi. | Open Subtitles | اعمال من البؤس والمعاناة. |
Acı ve ızdırapla alakası yok. | Open Subtitles | انها غير ذات صلة للالم والمعاناة |
Ağrıları ve acıları mizahla iyileştireceğiz. | Open Subtitles | نحن سنستخدم المرح لعلاج الألم والمعاناة |