ويكيبيديا

    "والملح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve tuz
        
    • tuz ve
        
    • ve tuzu
        
    • ve tuzlu
        
    • tuzu ve
        
    • tuzları
        
    • tuzluk ve
        
    Ve Meksika'da, doğranmış jumiles sarmısak, limon ve tuz ile kızartılır. TED وفي المكسيك، تُحمص الخنافس المفرومة مع الثوم والليمون والملح.
    Mali İmparatorluğu toprakları, altın ve tuz gibi doğal kaynaklar yönünden zengindi. TED كانت أرض إمبراطورية مالي غنية بالموارد الطبيعية، مثل الذهب والملح.
    Zevk açısından, tereyağı ve tuz ile daha hoş görünümlü ancak vicdanımı rahatlatacak türden şeyler ararım. TED للمتعة، أنا أتطلع الزبدة والملح والأشياء المثيرة التي تجعل المذاق مثل التكفير عن الذنب.
    Ne zaman spagetti pişirsem sadece yağ tuz ve sarımsak koyarım. Open Subtitles وعندما أطهو المعكرونة فإنني أقوم بطهيها بالزبد والثوم والملح فحسب
    Alkol, tuz ve katkılı yağlar. Open Subtitles الكحول والملح بالأضافة إلى الدهون المشبعة؟
    Yumurta, şeker ve tuzu ayrı kâselerde karıştır. Open Subtitles امزجي البيض والسكر والملح في إناء مختلف.
    Çok yağlı ve tuzlu. Ne kadar çok koyuyorlar bilemezsin. Open Subtitles الزيت والملح في الزيادة أيضا
    Toz, kabarcıklar ve tuz suyun karakterini oluşturur. Open Subtitles إنّه التراب والرياح والملح من يمنح الماء كينونته.
    Mukavvalık ambalaj kağıdını kıvırmak için buhar ve tuz kullanır. Open Subtitles تستخدم البخار والملح لتغضين ورق اللفّ إلى ورقّ مقوّى.
    Çorba yapıyorum. Kereviz, patates, havuç ve tuz. Çok basit. Open Subtitles أُعد الحساء السميك على العشاء بالكرفس والجزر والبطاطا والملح, إنه بسيطٌ جداً
    İkinci aşamada, su ve tuz ekliyoruz ve karıştırıyoruz, ve "kil" dediğimz şey oluşturuyoruz. TED .نزن الطحين وفي المرحلة الثانية نضع الماء والملح .. ونخلطهم معاً ومن ثم نصنع ما يسمى " الغضار " - اساس العجينة
    Baksana, biraz biber ve tuz ile sirkeye ne dersin? Open Subtitles ما رأيك ببعض الفلفل والملح والخل؟
    - ve tuz - biber, lütfen. Open Subtitles والملح والفلفل من فضلك حالا يا سيدى
    İki ay boyunca tuz ve sudan başka bir şey tüketmediler ve sonra ne oldu tahmin et? Open Subtitles لم يأكلوا شيئاً سوى الماء والملح لمدة شهرين، وتخيل ماذا؟
    Ekibimizi malzeme gibi düşünsek un, tuz ve şeker olurduk. Open Subtitles لو كانوا مكونات طعام، لكانوا أشبه بالطحين والملح والسكر.
    Sütü, şekeri, vanilyayı, yumurtaları, brendi ve tuzu ekleyin. Open Subtitles أخلط الحليب، السك، الفانيلا البيض، ماء الكرز والملح.
    Bu ekmek ve tuzu, konukseverliğimizin göstergesi olarak kabul ediniz. Open Subtitles إقبل هذا الخبز والملح كنوع من الضيافة
    Sizin topraklarınız, kükürtlü ve tuzlu yanmış bir atık, ekilmemiş ve verimsiz Sodom ve Gomorra devrilmesi gibi üzerinde hiç ot yetişmez. Open Subtitles أرضك مكونه من الكبريت والملح مضيعه محروقه, غير قابله للزراعه وغير منتجه ولا ينمو عليها أي عشب مثل إطاحة "سدوم" و"عمورة" (قريات دمرت على حسب الإنجيل)
    Son fıstık-- ...kardeşlerinden ayrılmış, tuzu ve yağı taşmış. Open Subtitles ممتلئة بالزيت والملح الذي أكسبه لها أخاها الراحل
    Buzları bardakların içine attım ve tuzları da, tuzlukların içine. Open Subtitles وضعت مكعبات الثلج في الكؤوس والملح في مرشة الملح
    Lucy,tuzluk ve biberliği iyice kurutmayı unutma. Open Subtitles "لوسي" يجب ان تتذكري دوما مسح علب الفلفل والملح.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد