Shangai , ABD ve Ingiltere arasindaki bosluk, Ingitere ve ABD arasindaki... bosluk kadar. | TED | الفجوة بين شنغهاى والمملكة المتحدة والولايات المتحدة كبيرة مثلها مثل الفجوة بين المملكة المتحدة والولايات المتحدة |
Bunların çoğu ABD ve İngiltere'de finans kurumları. | TED | وهم غالباً مؤسسات مالية في الولايات المتحدة والمملكة المتحدة. |
İngiltere ve Amerika, bu bölgenin komünizmden uzak tutulması gerektiğine karar verdiler, bunu yapacak süper güç ise İran, yani Şah olacaktı. | TED | المنطقة والمملكة المتحدة والولايات المتحدة قررت، أنه يجب أن تبقى آمنة من الإشتراكية، والقوة العظمى التي سيتم إنشاؤها للقيام بذلك ستكون الشاه في إيران. |
Şimdi Avustralya ve Birleşik Krallık da buna benzer programlar başlatıyor. | TED | والآن بدأت أستراليا والمملكة المتحدة برامج مشابهة. |
Kanada, Avustralya ve Birleşik Krallık gibi diğer ülkelerde yaklaşık iki kat fazla sayıda kadın polis var. | TED | تحظى بلدان أخرى مثل كندا وأستراليا والمملكة المتحدة على ما يقارب ضعف هذه النسبة من الشرطيات. |
Şimdi, muhtemelen size geçen yaz olan olayları anlatmama gerek yok. İngiltere ve Londra'nın son yirmi yılda gördüğü en kötü ve aralıksız şiddet, yağma ve kundaklama olaylarıydı. | TED | وعلى الأرجح، لا حاجة لإخباركم عن أحداث الصيف الماضي، حين شهدت لندن والمملكة المتحدة أسوء فترة متواصلة من أحداث السرقات والتخريب على مدى عشرين عامًا. |
Fakat ABD, İngiltere ve diğer çoğu demokrasilerdeki otoriteler, hukuku, ya şifrelemeyi azaltmak ya da tümden yasaklamak için kullanıyor. Çünkü onu kötü adamlar da kullanır. | TED | رغم ذلك , سلطات في بلدان كالولايات المتحدة, والمملكة المتحدة والعديد من الديموقراطيات الأخرى يسعون لفرض قانون إما لإضعاف أو حظر التشفير القوي لأن الأشرار يستخدمونه أيضاً. |
Şimdiye kadar, her seferinde bir ülkeye genişliyoruz: İrlanda, İngiltere, Kanada - Fransızca ve İngilizce olarak yaptık. | TED | حتى الآن، نقوم بالتوسع في دولة واحدة في كل مرة: أيرلندا والمملكة المتحدة وكندا- بالإنجليزية والفرنسية. |
Gösteriyi Güney Afrika'da, Avustralya'da üç Avrupa turnesinde ve İngiltere'de yaptık. | Open Subtitles | قمنا بهذا العرض في جنوب أفريقيا - أستراليا وهناك جولة في أوروبا والمملكة المتحدة |
(Kahkahalar) Bu soruna değinmek için... ...İsviçre, Danimarka ve İngiltere'de... ...çok az çalışılmış ve her yerde insanlar üzerinde bulunan... | TED | (ضحك) ،و لمعالجة هذه المشكلة جمعت فريقا من الباحثين العالميين من سويسرا والدنمارك والمملكة المتحدة |
Thames meydanı, İNGİLTERE | Open Subtitles | "التايمز تاون , والمملكة المتحدة" |
Her ay 500 milyon tüketici telefonlarıyla alışveriş yapıyor. Bunu şöyle de ifade edebiliriz: Bu rakam ABD, Birleşik Krallık ve Almanya'nın toplam nüfusu demek oluyor. | TED | كل شهر، 500 مليون مستهلك يقومون بالشراء عن طريق هواتفهم الخلوية، ولتوضيح ذلك بشكل أدق، هذا يعادل عدد السكان في الولايات المتحدة والمملكة المتحدة وألمانيا مجتمعين. |
Birleşik Devletler ve Birleşik Krallık arasındaki özel ilişki, | TED | العلاقة الخاصة بين الولايات المتحدة والمملكة المتحدة. |
Bugün Moskova'daki heyetimiz Sovyetler Birliği ve Birleşik Krallık ile bir ateşkes antlaşması imzaladı. | Open Subtitles | اليوم بعثتنا فى موسكو وقعت موافقة على الهدنة مع الاتحاد السوفييتى والمملكة المتحدة |
17 kişiden oluşan bir araştırma ekibine liderlik yaptım, Kanada, Norveç, Birleşik Krallık ve Birleşik Devletler'den oluşan ekiple yolculuğumuz Arktik Okyanus'un Svalbard Adaları'na uzanıyordu. | TED | ولذا قدت فريق بحث، من 17 رجلاً من كندا والنرويج والمملكة المتحدة والولايات المتحدة إلى جزر سفالبارد في المحيط المتجمد الشمالي. |
Pentagon, Rusya'dan çoklu fırlatma olduğunu onayladı keza Birleşik Krallık, İsrail ve Çin'den de. | Open Subtitles | "البنتاجون" أكد وجود إطلاقات عدّة بـ"روسيا" والمملكة المتحدة و"إسرائيل" و"الصين" |