Fakat dünyanın her tarafında, dürüst erkekler ve kadınlar görünmeyen düşmanla karşılaşmak için kalktı. | Open Subtitles | لكن في كافة أنحاء الأرضِ،' الرجال والنِساء يَرتفعُوا لمُوَاجَهَة العدو الغير مرئيِ'. |
Bilirsin, siyahlar siyahtı ve kadınlar bedenlerinden memnundu. | Open Subtitles | تَعْرفُ، سود كَانوا سودَ، والنِساء تَمتّعنَ بحجمِهم. شاهدْ؟ |
İşte oradalar dostlarım. Erkek ve kadınlar. | Open Subtitles | هنا هم، الرجال والنِساء الذي كُنْ على الخطوط الأمامية لنيويورك، |
Arabayı ve kadınları alalım. - Unut onu! | Open Subtitles | حَصلنَا على السيارةِ والنِساء دعنا نَذْهب |
Silahları ve kadınları. Bu bir sır değil. | Open Subtitles | الأسلحة والنِساء. |
Bu güç sahibi erkekler ve kadınlar hiçbir konuda uzlaşamadılar. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال والنِساء الأقوياء هم لا يَستطيعونَ أَنْ يُوافقوا على أيّ شئِ. |
Erkekler ve kadınlar. birbirlerini tamamlamak için vardırlar. | Open Subtitles | الرجال والنِساء يَقْصدُ التَقَدُّم. |
Erkekler ve kadınlar. | Open Subtitles | الرجال والنِساء. |