Mia, bunu dün ve önceki gün konuştuk. Josh'un annesi sizin görüşmenizi yasakladığını açık açık belirtti. | Open Subtitles | ميا، تحدثنا بهذا الشأن بالأمس، واليوم الذي قبله كانت والدة جوش واضحة تماما |
Dün ve önceki gün onunla ben yürüdüm. | Open Subtitles | مشيتُ معهُ بالأمـس واليوم الذي قبله |
Dün de böyle söyledin, önceki gün de. | Open Subtitles | -قلتِ هذا أمس، واليوم الذي قبله ! |
Bugün de dün ve ondan önceki gün olduğu gibi randevunuz yok. | Open Subtitles | مثل الامس واليوم الذي قبله ليس لديكِ موعد |
Aynı dün ve ondan önceki gün gibi. | Open Subtitles | مثل الأمس واليوم الذي قبله |