ويكيبيديا

    "وبالتالي فإن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yani
        
    • bu
        
    Hobilerini. Ve uykularını feda eder. yani sağlıklarını da etkiler. TED إنهم يضحون بالهوايات. و يضحون بالنوم. وبالتالي فإن صحتهم تتأثر.
    yani bu ceketin rengi yalnızca yeşil çaydan gelmekte. TED وبالتالي فإن اللون في هذه السترة يأتي من الشاي الأخضر بشكل مجرد.
    yani anahtar nicelik Dünya'nın enerji dengesizliğidir. TED وبالتالي فإن الكمية الأساسية هي اختلال توازن الأرض الطاقي.
    bu iki cihaz, Sürücü Kavrama ve Hız Şeridi çok kullanışlılar. TED وبالتالي فإن هذان الجهازان مقبض المحرك وقطاع السرعة ، فعالان جداً
    bu yüzden daha geleneksel şirketlerin hacker kültürünü ve getirdiği yaratıcı kaosu benimseyebilmeleri için zaman ve uyum gerekecek. TED وبالتالي فإن الشركات التقليدية، ستكون بحاجة للوقت كي تتكيف وتحتضن ثقافة المخترق وما تجلبه تلك الثقافة من فوضى إبداعية.
    diye sorduğunu anlattı. yani yüksek beklentiler merak ve genç insanları meraklı olmaya itmekle ilgilidir. TED وبالتالي فإن التوقعات العالية تتعلق بالفضول وتشجع الشباب على أن يكونوا فضوليين.
    Ve sonra, tabii ki Sim City 2000'i de almaya karar verdik, öbür Sim City'i değil, özellikle bunu, yani bu süreçte geliştirdiğimiz kriterler çok güçlüydü ve sadece seçim kriterlerinden ibaret değildi. TED وهكذا قررنا، بالطبع، أن يكون سيم سيتي 2000، ليس مدينه سيم أخرى،تلك على وجه الخصوص، وبالتالي فإن المعايير التي قمنا بتطويرها على امتداد الطريق كانت قوية حقاً، ولم تكن فقط من معايير الاختيار.
    diyor. yani bir gece vardiyalı çalışan olarak aldığınız uykunun kalitesi genellikle çok kötü, yine bu beş saatlik kesimde. TED وبالتالي فإن نوعية النوم التي تحصل عليها كعامل وردية ليلية هي عادة سيئة للغاية، ومرة أخرى، في منطقة الخمس ساعات تلك.
    yani cenaze töreninin kendisi ölümün ilişkisel görünümünü somutlaştırır. TED وبالتالي فإن مراسم الدفن نفسها تجسد هذا المنظور العلائقي في الموت.
    Bir şeylere güç verebileceksiniz, yani sulama fark yaratır. TED ستكون قادرا على تشغيل أشياء، وبالتالي فإن الري يحدث فارقا.
    yani bu faktörler göz önüne alındığında vücudumuz yaşlanınca çevresi de değişir. TED وبالتالي فإن جسمنا يعيش في بيئة مختلفة كلما تقدمنا بالعمر، عندما يتعلق الأمر بهذه العوامل.
    yani bu ölüm öncesinin olayı, sorabilecek olduğunuz konuşmayı ilerletecek olan sorular hakkında zamanı gelmeden önce düşünmektir. TED وبالتالي فإن فكرة ما قبل الحدث هو التفكير مسبقاً في الأسئلة التي يمكنك طرحها والتي ستدفع بالمحادثة إلى مستوى أعلى
    İnsanların görüşleri de değişiyor yani görüşleri de daimi değil. TED كما يغيرون وجهات نظرهم، وبالتالي فإن آرائهم غير دائمة.
    yani katilin bir nedeni olduğunu söylüyorsunuz bu öldürmelerin dışında? Open Subtitles إذن فانت تعتقد ان ذلك هو الدافع للقتل وبالتالي فإن هناك جرائم أخرى ستتم ؟
    yani tür bana düştü ona yardım yükünü. Open Subtitles وبالتالي فإن عبء مساعدته قد سقط عليّ نوعاً ما
    Faturalarımızı ödeyemiyoruz, bu yüzden banka bir ay önce ipotek koydu. Open Subtitles لا يمكننا دفع فواتيرنا وبالتالي فإن البنك حجز علينا قبل شهر
    Işık gezegenimiz etrafında kısa bir anda yolculuk eder, ...bu yüzden beynimiz aynı zamanı Paylaştığımıza dair bize oyun oynar. Open Subtitles الضوء يندفع بسرعة حول كوكبِنا في أجزاء صغير من الثانية، وبالتالي فإن ادمغتنا تحتال علينا للاتفاق على واحد مشترك الآن
    Ve bu şirketler, ofisleri yaparlar. TED وبالتالي فإن هذه الشركات , تبني المكاتب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد