Başka bir deyişle korkularımız bizi gelecek ile ilgili düşünmeye yönlendirir. | TED | وبعبارة أخرى, مخاوفنا تجعلنا نفكر في مستقبلنا |
Başka bir deyişle bir milyar insanın refah duzeyine gidiş sürecini kesinlikle hızlandırıyorsunuz. | TED | وبعبارة أخرى سوف تعجلون بالتأكيد عملية وصول مليار شخص الى الازدهار |
Başka bir deyişle, kenara bırakacağımız şeyler işin aktörleri değil. | TED | وبعبارة أخرى ، ليست أمورا قسريّة ينبغي لنا أن نُنَحيّها جانبا. |
diğer bir deyişle, kederli bir anneyi politik araç olarak kullanacak. | Open Subtitles | وبعبارة أخرى إستغلال أم حزينة كضغط سياسي لن يصدق أحد مصداقيته |
diğer bir deyişle her ne halt planlıyorsan, dök bakalım. | Open Subtitles | وبعبارة أخرى ،يمكنك التوقف بشكل أفضل عن ما تخطط له |
bir başka deyişle, vücut derisi yüzeyinin bu en düzenli kortikal bölgelerinde parmak uçlarının hala tek, basit bir temsili var. | TED | وبعبارة أخرى لا يزال هناك تمثيل وحيد وبسيط للأصابع في هذه المنطقة الأكثر تنظيما من الدّماغ الّتي ترمز إلى مساحة الجلد للجسم. |
Aslında, kendimi, başka bir ifadeyle, geometrisi olmayan şeylerin geometrisini inşa ederken buldum. | TED | وهكذا وجدت نفسي ، وبعبارة أخرى ، بصدد إنشاء هندسة، هندسة لأشياء لم يشملها من قبل علم الهندسة. |
Başka bir deyişle, orada yaptığımız şey, geliştiriyoruz, doğal kontrolü, ya da biyolojik kontrol olgusunu geliştiriyoruz. | TED | وبعبارة أخرى ، ما نقوم به هناك، نحن تضخيم، نحن نضخيم التحكم الطبيعي، أو ظاهرة المكافحة البيولوجية. |
Başka bir deyişle var olan her bir dolar ödenen faiziyle birlikte bankaya geri dönmelidir. | Open Subtitles | وبعبارة أخرى ، تقريبا كل دولار موجود يجب أن يعاد الى البنك مع فائدته لكن, |
Başka bir deyişle para kendi mal varlıklarından gelmez.Banka bunu basitçe uydurur ,kendinden hiçbir şey koymaz. | Open Subtitles | وبعبارة أخرى ، فإن المال لا يشتق من الأصول القائمة. و لكن البنك ببساطة يخترعه ,دون أن يضيف عليه شيئاً |
Tedbiri elden bırakmamak gerektiğini söylememe gerek yoktur herhâlde. Başka bir deyişle, sükût altın burada. | Open Subtitles | أظنّ أن لا داعي لذكر أن التكتّم فائق الأهميّة، وبعبارة أخرى: |
Başka bir deyişle, idealistsin. | Open Subtitles | وبعبارة أخرى كنت مثاليا |
Başka bir deyişle, bana bak... | Open Subtitles | ، وبعبارة أخرى انظري إلي |
Ya da Başka bir deyişle, | Open Subtitles | لذلك وبعبارة أخرى, |
Yani, Başka bir deyişle, Agarta'ya gittiler. | Open Subtitles | وبعبارة أخرى : العالم السفلي ، (أغارثا) |
diğer bir deyişle, yaşlanan bir dunyada tek genç ülke olacagidir. | TED | وبعبارة أخرى ، سيكون البلد الشاب الوحيد في عالم مسن |
diğer bir deyişle, kabaca her 200 uçuştan 1'i başarısız olmakta. | Open Subtitles | وبعبارة أخرى, هذا تقريباً يعني رحلة واحدة ستفشل من كل 200 رحلة |
diğer bir deyişle, en azından bir veya iki saniyelık zamanda ve bundan daha fazla bir sürede soğuk bir soda sıcaklığı olan | Open Subtitles | وبعبارة أخرى, لثانية أو ثانيتين على الأقل وأكثر من ثانية بعد ليس هنالك مرونة في هذه المواد الخاصة |
bir başka deyişle... | Open Subtitles | وبعبارة أخرى ... |