Yani, çalışacak bir piyanoya ihtiyacım olurdu ve bir saat sonra bir hayranımın evindeydim. | TED | لذا انا احتاج إلى بيانو لأتدرب عليه، وبعد ساعة من ذلك اكون في بيت معجب. |
bir saat sonra, hayatında ilk defa bir endüstriyel robot görüyor. Bu robotu fabrikada birtakım işleri tamamlaması için programlamak zorunda. | TED | وبعد ساعة من رؤيتها أول روبوت صناعي خاص بها قامت ببرمجته ليقوم ببعض المهمات في المصنع |
Calleigh'nin kanındaki alkol oranı olaydan bir saat sonra 0,4'tü. | Open Subtitles | معدل كحول الدم لـ " كاليه " كان 0.4 وبعد ساعة من الحادثة |
Bu videoyu izledikten bir saat sonra, zengin insanlar, bu fakir olan yabancı insana, bu farklılıkların doğuştan veya kategorik olmadığını ve bunların insani değerlerdeki ufak değişikliklerle, merhamet ve empati vuruşlarıyla şekillendirilebileceğini öne sürerek, yardım etmek amacıyla kendi vakitlerinden cömertçe fedakarlık ettiler. | TED | وبعد ساعة من مشاهدة هذا الفيديو أصبح الأشخاص الأغنياء كرماء ليقدموا من وقتهم لمساعدة هذا الشخص الأخر شخص غريب، شخص فقير، مما يدل على أن هذه الاختلافات ليست فطرية أو طبقية ولكنها طيعةٌ جداً لتغيرات طفيفة في قيم الناس وهمسات قليلة من الرحمة والتواضع والتعاطف. |