Evet, gürültücü ve iğrenç ve kötü kokuyor, ama deli olduğunu hiç bilmiyordum. | Open Subtitles | نعم لقد كان يتحدث بصوت عالي وبغيض ورائحته سيئة، لكن لم أعلـم بأنه مجنــــــــون |
Neyse büyükannem de böyle bişey yaşamak istedi ve burdayız işte | Open Subtitles | على كل حال, تخطّت جدّتي ذلك. وقامت بتربية, طفل صغير غاضب وبغيض وصنعت منّي الرجل المُزعج الذي أنا عليه اليوم. |
Sen şehvet düşkünü, kaba ve iğrençsin. | Open Subtitles | إنكِ ليس إلّا داعر وفظ وبغيض. |
Bu iğrenç, göze hoş gelmeyen çirkin hastalık ömür boyu insanın peşini bırakmaz! | Open Subtitles | انه مرض مقرف وبشع , وبغيض وانه يبقى مدى الحياه |
İniş güvertesinde patinaj çekecek durmuş ve iniş subayının telsizden şu uzun, gürültülü, iğrenç sesi duymuş... | Open Subtitles | ..لذا فقد بدا بالتوقف علي ميناء الانطلاق و (السيلونز) سمع عبر اللاسلكي ان هذا كبير و مرتفع , طويل وبغيض |
Çok sürüngen gördüm, çok taşın altına baktım ama senin kadar pis ve iğrencini görmedim! | Open Subtitles | عَرفتُ الكثير مِنْ الزواحفِ و نَظرتْ تحت الكثير مِنْ الصخورِ في حياتِي، لَكنِّي لَيْسَ لِي رَأى أيّ شئُ يَنزلقُ خارج تماماً كمخاطيّ وبغيض كك! |
Harika, yani Randall katil değil. O sadece dikkatsiz ve fena birisi. | Open Subtitles | رائع، إذاً (راندل) ليس قاتلا، بل هو مهمل وبغيض. |
Kötü ve nankör bir hayvan ama o bile itaatin önemini biliyor. | Open Subtitles | انه سيء وبغيض |
Kaba, iğrenç, terbiyesiz adam. | Open Subtitles | رجل بشع وبغيض وفظّ. |
Belki de iğrenç bir aptal(twerp)olduğun için. | Open Subtitles | -أو ربما تصرفت بشكل حقير وبغيض |