Sadece Nuh ve gemisinde bulunanlar sağ kaldı. | Open Subtitles | وبقى نوحاً فقط حياً و من كان معه فى الفلك |
Böylece o yerinde kaldı ve vuruştu ... ve öldürüldü. | Open Subtitles | اهرب، لكن من يحمل أسم كيلبى يجب أن يبقى ويقاتل وبقى... |
- Hayır. İki yıl önce oraya gitti ve iki gün kaldı. | Open Subtitles | لقد ذهب هناك منذ سنتين وبقى لمدة يومين |
Tamamen, bundan kısa bir süre sonra ölmüş olmalı, hastanede kaldı, ama ışıkların dışında. | Open Subtitles | -بالضبط فلابد أنه مات بعد ذلك مباشرة وبقى في المستشفى لكن خارج الضوء |
Ailesi o kazada öldü, o yapayalnız kaldı. | Open Subtitles | توفي والداه فوراً وبقى هو لوحدة |
Ameliyat oldu, gözlerden uzak kaldı. | Open Subtitles | لقد أجرى جراحة وبقى بعيدا عن الأنظار |
Sonuçlarını biliyordu, buna rağmen kaçmadı, kaldı. | Open Subtitles | لكنه كان يعلم العواقب، وبقى |
Ama sonuçlarını biliyordu, ona rağmen kaldı. | Open Subtitles | لكنه كان يعلم العواقب، وبقى |
O da gitti ve 3 gün kaldı. | Open Subtitles | وبقى معها ثلاثة أيام |
...en çok satanlar listesinde 18 ay kaldı! | Open Subtitles | وبقى في أعلى القائمة لـ18 شهر |
Biri gitti, üçü kaldı. | Open Subtitles | مات واحد وبقى ثلاثة |
Birini hakladık. İki köpekbalığı kaldı. | Open Subtitles | قتلنا قرشا وبقى اثنان |
Üç gitti, geriye beş kaldı. | Open Subtitles | ذهب ثلاثة وبقى خمسة |
İkisi gitti, ikisi kaldı | Open Subtitles | أتممنا اثنين، وبقى اثنين |
Bir tanesi gitti, patron. 100 tane kaldı. | Open Subtitles | انتهينا من واحدة وبقى 100 |
Biri gitti biri kaldı. | Open Subtitles | حسناً يا (أيما)، انتهيت من واحد، وبقى واحد |
Bizimle birlikte kaldı. | Open Subtitles | وبقى بها |
Ve orada kaldı. | Open Subtitles | وبقى هناك |
İki kaldı. | Open Subtitles | وبقى اثنان. |
Benimle beraber kaldı. | Open Subtitles | وبقى معي |