ويكيبيديا

    "وبكى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ağladı
        
    • ağladım
        
    • ağlamaya başladı
        
    • ağlamıştı
        
    Bir dakika kadar ağladı. Sonra yerinden kalktı, tekrar tabureye çıktı ve yara bandı kutusuna uzandı, yarasının üzerine bir bant yapıştırmak için. TED وبكى لدقيقة ثم عاد ووقف، ووقف على الكرسي مجددًا ومد يده ليأخذ علبة من اللاصقات الطبية ليضع واحدة على جرحه.
    Güzel bir kelime oyunu var, hem kasabada olanların çetelesini tuttu, hem de çığırtarak ağladı. Open Subtitles هذا لعب ذكيّ على الكلام إذ سجّل أحداث البلدة وبكى كثيراً
    Acaba sevdiklerinden biri kurtulup onun için ağladı mı? Open Subtitles أتساءل عما إذا كان أي شخص هرب أحبه وبكى عنه.
    Buralara yakın bir yerde oturdum ve beni uzaklara götüren suda ağladım. Open Subtitles جلست غير بعيد عن هذا المكان وبكى في مياه الذي حملني بعيدا جدا.
    Ginger şekerleme yiyordu düşürdü ve çocuklar da ağlamaya başladı. Open Subtitles وكانت جينجر تأكل فطيرة وأوقعتها وبكى الاطفال
    Bir gün annesi sarhoşken öyle dedi. Raul bütün gün ağlamıştı. Open Subtitles لقد قالته امه مره عندما كانت سكرانه وبكى "رؤول" طوال اليوم
    Sen de biliyorsun ki Haşmet, Hıncal'ın elini tutup ağladı ve ona hasta yatağında ona su içirdi. Open Subtitles ...أرأيت, مايكل, جايل مسك يد برايان وبكى وشربه بعض الماء, وهو على سرير المستشفى
    Ve sonra ağladı. Ve devam etti. Open Subtitles وبكى بعد أن انتهينا وخلال الممارسة
    Vazgeçirmeye çalıştık ama çok ağladı. Open Subtitles نحن حاولنا تعديل رأيه لكنه بكى وبكى
    Yalvardı ve ağladı ve herkes gülüyordu. Open Subtitles وقد توسّل وبكى وضحك الجميع
    Yukarı çıkıp bebekler gibi ağladı. Open Subtitles ذهب للأعلى وبكى كطفل
    Christine ağladı, sen gittin. Michael Vincent ağladı, ben gittim. Open Subtitles بكت (كريستين)، فذهبتِ أنتِ، وبكى (مايكل فنسنت)، فذهبتُ أنا.
    Bonnie'nin telefonunu kapattırdı. Gözünde yaş kalmayana dek ağladı ve içindeki tüm derdi kederi boşalttı. Open Subtitles {\pos(190,230)} ألغى خطّ (بوني) الهاتفيّ، وبكى حتّى جفّت دموعه
    Bonnie'nin telefonunu kapattırdı. Gözünde yaş kalmayana dek ağladı ve içindeki tüm derdi kederi boşalttı. Open Subtitles ألغى خطّ (بوني) الهاتفيّ، وبكى حتّى جفّت دموعه
    Demir ve tüm diğer metaller de ağladı. Open Subtitles وبكى الحديد وكل المعادن
    Uyuyana kadar öyle ağladı. Open Subtitles وبكى حتى نام
    Bağırdım, ağladım, siktirip gitmesini söyledim. Open Subtitles صرخ, وبكى . أخبرته بأن يتوقف
    Neelima'm öldüğünde Nina'ma sarıldım ve ağladım. Open Subtitles عندما توفي Neelima ... ... أنا احتضن لها وبكى نينا.
    Bunu duyunca, bir çocuk olduktan sonra tanrı Vishnu ağlamaya başladı ve onun güzel yüzünü görünce şefkat ve mutluluk gözyaşları anne Kausalia'nın gözlerinden döküldü Open Subtitles " عند سماع هذا ، تصور اللورد " فيشنو شكل الطفل ، وبكى بهذا الشكل ، بدا جميلا جدا حتى أن " كوشاليا " تأثر حتى البكاء
    İskender ele geçirecek ülke kalmadığını öğrenince ağlamıştı. Open Subtitles وبكى (ألكسندر) حين علم أنّه لم يعد هناك عوالم لغزوها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد