ويكيبيديا

    "وبنفس الوقت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • aynı zamanda
        
    • aynı anda
        
    Evet, bugün insanlık tarihinde en muhteşem toprak mücadelesiyle yüzyüzeyiz: 9 trilyon insanı beslemek ve doğrulanabilirlikle ve adaletle ve doğrulukla yapmalıyız aynı zamanda gelecek nesiller için evrenimizi korumalıyız TED نحن اليوم أمام واحد من أكبر التحديات لدينا في كل تاريخ البشرية: الحاجة لإطعام 9 مليار شخص وذلك بشكل دائم ومنصف وعادل، وبنفس الوقت حماية كوكبنا لهذا الجيل والأجيال القادمة.
    aynı zamanda, çalıştığım nesneler gözlemlenmiş en güçlü zerre akımlarından bazılarını üretiyor. TED وبنفس الوقت ،فإن الاجسام التي ادرسها تنتج بعض من أكثر تيارات الجسيمات القوية التي تمت ملاحظتها من أي وقت مضى.
    Bizi gerçekliğe kavuşturur, ama aynı zamanda gerçeklikten kaçmamız için açık kapı bırakır. TED تستطيع ربطنا بالواقع وبنفس الوقت تسمح لنا بالهروب منه.
    Yani programlar Linuxta çalışır ve aynı anda... Open Subtitles بحيث أن البرامج تعمل مع لينكس وبنفس الوقت
    Bir şeyi Google'larken aynı anda hakkını verebilir misin yahu? Open Subtitles حسناً, كيف تقدرين شيئاً ما وبنفس الوقت تبحثين عنه؟
    Neden aynı anda ameliyathane yöneticisini kızdırırken aynı zamanda Travma 1'in en iyi doktorlarından birini uzaklaştırarak düzeni bozayım ki? Open Subtitles لماذا قد أعطل غرفة العمليات الأولى بأخذ أفضل الأطباء وبنفس الوقت دون مراعاة, مدير غرفة العمليات
    aynı zamanda, bu problemleri azaltabilmek için çözümler hakkında düşünmede gerçekten daha yaratıcı olmamız gerek. TED وبنفس الوقت نتصرف بحنكة وذكاء لكي نجد الحلول لكي نخفف من المشاكل التي تنتج عنها
    - Bu yaptığımız çok yanlıştı. - aynı zamanda çok doğru. Open Subtitles ذلك كان خاطئاً جداً وبنفس الوقت جيداً جداً
    aynı zamanda, annesi, Wyren'de stoklama ile uğraşan ve çalan biyo mühendis olarak çalışan kimyasal ajan. Open Subtitles وبنفس الوقت امه تعمل في مصنع بيولوجي في بايرن قد سرقت وخزنت وكلاء ومتعهدون كيمياء
    Chi Soo ile çıkarken aynı zamanda Ba Ool ile de çıktım. Open Subtitles لقد كنت أواعد باول وبنفس الوقت أواعد تشي سو
    aynı zamanda da, bir şekilde kontrolü kazanmalıydık. Open Subtitles وبنفس الوقت أردنا السيطرة عليها بشتى الوسائل
    aynı zamanda kendinden emin olmak tembel olmak gibi bir şeydir. Open Subtitles وبنفس الوقت لكونكِ متأكدة هو نوعًا ما... طريقة جديدة لكونكِ كسولة.
    Ben aynı zamanda gama ışın ışık verilerini ve görülebilir ışık verisini bu gama ışını damlalarını yerini daha iyi belirlemek için, günden güne ve yıldan yıla karşılaştırıyorum. TED وبنفس الوقت قمت بمقارنة الإختلافات بين بيانات ضوء أشعة جاما وبيانات الضوء المرئي من يوم لاخر ومن سنه لأخرى، لتوطين سوائل أشعة جاما بشكل أفضل.
    aynı zamanda, evi sizin gibi bir kalabalığın istilasından korumak için kapıcılık yapacağım. Open Subtitles وبنفس الوقت ..سأكون أنا البوّاب ...الذي يحمي البيت من الغزو من حشد متلون أمثالكم
    Bu teknolojiyi kullarak, sadece hayatlarında ne olup bittiğini öğrenmekle kalmayıp, aynı anda kalp ritmlerini, stres seviyelerini, ruh hallerini ya da ağrıları olup olmadığını gözlemleyebiliyorum. TED واستخدام هذه التقنية، أستطيع ليس فقط معرفة ماذا يدور في حياتهما ولكن أيضاً وبنفس الوقت مراقبة معدل ضربات القلب ومستوى التوتر لديهما، ومزاجهما وإن كانا يعانيا من الألم.
    Daima ve istikrarlı bir şekilde hayır diyerek aşağılık bir herif, itaatkâr ve acınacak hâle gelen bir süprüntüye dönüşürken siz de aynı anda kendinizi güçlendirirsiniz. Open Subtitles بقولك "لا" فأنتي تعززين من نفسك دائماً وبإستمرار وبنفس الوقت ترفضين أي أحمق وتضعينه بخانة الرجال المرفوضين المتذللون
    aynı anda olur mu hiç? Open Subtitles وبنفس الوقت ؟ هل يقولونها سويا ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد