Hava karardı geç oldu. Çok garip bir gece oldu. | Open Subtitles | كانَ الظلامُ حالكاً ، وتأخر الوقت وقد كانت ليلة غريبة |
Biraz geç olmuş, bu yüzden rica etsem onu evine bırakabilir misin? | Open Subtitles | وتأخر الوقت ، فهلاَّ أوصلتها إلى منزلها فضلاً ؟ |
Teklifin zamanı geçti. Bir anlaşma için artık çok geç. | Open Subtitles | العرض مغلق وتأخر جدا لعقد الصفقات |
Ama olmadı ve şimdi çok geç. | Open Subtitles | ولكنني لم افعل , وتأخر الوقت لأقوم به |
Kendini monarşiye adamak istediğini söyledin, ve şimdi geç ve sarhoş mu geliyorsun? | Open Subtitles | - آسف. قلت أردت أن أهدي نفسك إلى النظام الملكي، وكنت تظهر في حالة سكر وتأخر. |
geç oldu ve uyuya kaldınız. | Open Subtitles | وتأخر الوقت وأردت النوم |
NYU'da sıkışıp kaldım ve geçiş yapmak için artık çok geç. | Open Subtitles | أنا محصورة في (ان وي يو) , وتأخر الوقت كثيراً على الإنتقال |
Bir arkadaşımla dışarıdaydım. geç saate kadar kaldık. | Open Subtitles | لقد كنت مع صديق وتأخر الوقت |
Gecenin keyfini çıkarın ve istediğin kadar geç saate kalabilirsiniz. | Open Subtitles | تمتع بنادي (ستورك) وتأخر كيفما تشاء. |
Ve Briggs o gün geç kaldı. | Open Subtitles | وتأخر (بريغز) ذلك اليوم. |