ويكيبيديا

    "وتتمتع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    Göl kenarında saatlerce gözden kaybolurdu sadece suyu seyrederdi ve sakinleşirdi. Open Subtitles كانت تختفي لساعات بالأسفل جوار البحيرة تقوم بمشاهدة الماء وتتمتع بالهدوء
    50'lerin sonunda ve sağlıklıysan, rahatça bir 20, 25 yıl daha yaşarsın. TED إن كنت في أواخر الخمسين وتتمتع بصحة جيدة، فأنت ستعيش ببساطة 20 أو 25 سنة أخرى.
    Hâlâ hayatta, 30 yaşında ve sağlıklı. TED ومفعمة بالحياة وتتمتع بالصحة وهي في الثلاثين من عمرها.
    Böylece durumu sigorta şirketine bildirir parayı alır ve harika zaman geçirebilirdin. Open Subtitles وهكذا, يمكن ان تبلغ الأمر لشركة التأمين. وتحصل على التأمين وتتمتع بحياة رغدة
    Çoğu kadına göre, eğer bir adam ailesine iyi bakıyorsa... ve genellikle de hoş bir arkadaş ise, altılık paketler aranızı bozmaz. Open Subtitles ،بالنسبة لأغلب النساء إذا كان الرجل مجهّز جيّد ولطيف بشكل عام وتتمتع بالقدر الكافي من مهارات البالغين الأساسية
    Sen nesin, hızlı, güçlü ve medyum mu? Open Subtitles هل أنت، سريع، قوي وتتمتع بقدرة تخاطرية ؟
    Bence beni kıçlarına vurmana izin veren ve arkanı temizlemeyi ayrıcalık sanan o küçük yardakçılarınla karıştırıyorsun. Open Subtitles أظنك اخطاتني بواحدة من حيلك لن تدعيها تنزلق ورائك وتتمتع بامتياز تناول هرائك
    Şimdi,neden güzel bir araba ve plaj kulübü üyeliğin var anladın mı? Open Subtitles الآن, لماذا لاتذهب وتتمتع بسياراتك وعضويتك في نادي الشاطئ؟
    Kimse onları sevmez ama çok zekilerdir ve güçlü sağ kalma içgüdüleri vardır. Open Subtitles ولكنها حادة الذكاء، وتتمتع بغريزة بقاء قوية للغاية.
    Bu dvd ile şaşırtmak ve eğlendirmek için sihir numaraları öğreneceksiniz. Open Subtitles ‫في هذا الفيلم ستتعلم الخدع السحرية وتفاجئ ‫وتتمتع
    Bu nedenle cüretkar olmak, cesur olmak, bağımsız ve kendi kendine yeter olmakta iyi olduğunuzu söyleyen bir kültür ve değerler kümesi oluşturduk. TED نتيجة لذلك، قمنا ببناء حول ثقافة ومجموعة من القيم وقال أن ما كنتم جيدة في وكان يجري جريئة، في كونها الشجاعة، في كونها مستقلة وتتمتع بالاكتفاء الذاتي.
    Diğer bir deyişle, kuş olduğunu biliyorsunuz ve kuşlar üzerine eğitilen sinir ağınızda zaten bulunmakta, ancak kuşun resmi nedir? TED بعبارة أخرى، أنت تعرف أنه طائر، وتتمتع مسبقاً بشبكة عصبية دربتها على أن الذي أمامك طائر، لكن ما الذي تبدو عليه صورة الطائر؟
    Yeraltı canlı ve gayet iyi. Open Subtitles *يبدو أن أعمال "الأندرقراوند" لا زالت حية وتتمتع بصحة جيدة. ''Underground: مصطلح يشير إلى اي حركة فنّية سرّية''
    Sen çok çalışıyorsun ve kadere yumruk atabiliyorsun. Open Subtitles انت تعمل بإجتهاد وتتمتع بالايمان
    18 olmadan önce ailenin yanından kaçıp yalanlarla yeni bir aile bulmuş ve tasasız lise yıllarına geri dönmüş. Open Subtitles لكن بعدها، فقط قبل أن تتم الـ 18 من عمرها تهرب، لتسلك طريقها بالكذب إلى عائلة أخرى، وتتمتع بعامين من الأطمئنان كطالبة في الثانوية.
    "Yavaşla ve anın tadını çıkar çünkü her şey yoluna girecek." Open Subtitles "تباطؤ وتتمتع في الوقت الحاضر، "لأن ستعمل كل شيء على ما يكون بخير."
    Eyaletin; cezai kovuşturmayı reddetme, kontrolsüz iddia pazarlığına girişme, ve mağdurun sesini yargılama aşamalarından silmede takdir yetkisi var. Çünkü yine, teoride eyalet, bireysel olarak bir vatandaş yerine, tüm vatandaşları müşterek biçimde temsil ediyor. TED وتتمتع الدولة بسلطة إلغاء التهم الجنائية، وتقديم لائحة جوابية غير صارمة، وهو ما يعني كتم صوت الضحية خلال الإجراءات، لأنه ومرة أخرى، فالدولة نظريًّا تمثل مصالح المواطنين كجماعة وليس مواطنًا وحيدًا بحد ذاته.
    - ve hepsinin de farklı güçleri mi var? - Hızlı öğreniyorsun. Open Subtitles وتتمتع جميعاً بقوى مختلفة ؟
    Hayat yolunuzu nasıl çizeceğinizi gösteren bir harita yok nerede durup keyif alacağınızı ve nerelerde hızla geçeceğinizi... ve eğer olsaydı bile, Open Subtitles المسألة هي أنه مامن خريطة" "تخبرك بكيفية شق طريقك في الحياة "وأي اللحظات تتوقف فيها وتتمتع" "...
    ve bu ozgurlugun keyfini. Open Subtitles وتتمتع هذه الحرية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد