Bazıları genç uygarlıkları karşılamak için, diğerleri de yer tespit etmek, tehdit oluşturmadan yok etmek için tasarlanmıştır. | TED | بعضها مصمّم لتعظيم حضارات صغيرة، وبعضها لتحديد مواقعهم وتدميرهم قبل أن يصبحوا مصدر تهديد. |
Emir verdiğiniz anda etraflarını sarıp bir hamlede bitireceğiz. Kuşatmanın dışından düşman saldırısı ihtimali yok mu? | Open Subtitles | أيها الحاكم العام إنهم بإنتظار أوامرك في حال صدورها سنقوم بمحاصرتهم وتدميرهم بضربة واحد |
Ordu, Vietnam'da olduğu gibi bazı "bul ve yok et" operasyonları yapıyor. | Open Subtitles | إن الجيش يقوم بمهام بحث عن أعضاء النظام القديم وتدميرهم كما حدث في فيتنام |
Soykırım yapıp onları yok etmeniz gerekecek. | Open Subtitles | سترغمون على ارتكاب إبادة جماعية وتدميرهم |
Bir takım onları halledip hedefi yok etmeye yeter. | Open Subtitles | ولكن سرب واحد يجب أن يكون قادراً على مواجهتهم وتدميرهم |
Bir yandan yabancılar gelip bu ülkeyi yok ederken. | Open Subtitles | في حين أنّها في قدوم كلّ الأجانب إلى هنا وتدميرهم للبلاد. |
İmparator bizi, onları bulup yok etme göreviyle onurlandırdı. | Open Subtitles | الإمبراطور شرفنا .... بمهمة البحث عنهم وتدميرهم ... |
Sadece onların değersiz görülüp yok edileceği bir yerdi. | Open Subtitles | ولكن المكان للتخلص منهم وتدميرهم |
Şimdi sana düşen tek şey onu uyandırmak, onilerle savaşmak ve onları tamamen yok etmek! | Open Subtitles | كل ما عليك القيام به هو إيقاظه (ثم معركه مع(الاوني وتدميرهم تماما |
Ezekiel'ı, Kurtarıcılar'a saldırıp onları yok etmemiz için ikna etmeme yardımcı olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أطلب منكما المساعدة لإقناع (إيزيكل) بمهاجمة (المنقذين) وتدميرهم. |
Bu durumda Kurtarıcılar'ı ezip yok edecek olan ordumuza liderlik edeceğim o hâlde. | Open Subtitles | لذا سأكون قائد جيشنا لمحق (المنقذين) وتدميرهم. |
Kara nesne oluşturma ve yok etme konusunda bir şeyler bilirim. | Open Subtitles | -أعلم القليل عن صنعهم وتدميرهم . |