Annen öldü ve seni Oedipus kompleksi içinde bıraktı. | Open Subtitles | امك ماتت وتركتك تعاني من عقد نفسية |
Gerçek şu ki, senin o annen olacak kadın defolup gitti ve seni bıraktı. Öldüğü gün senin için değil evde kalan eşyalarını almak için gelmişti. | Open Subtitles | الحقيقة هي ، أن أمك المثيرة للشفقة هربت وتركتك في اليوم الذي ماتت فيه ، عادت لأمور أخرى ... |
Kendisi dışarı çıkıp, seni de burada mı bıraktı? | Open Subtitles | هل هى ذهبت وتركتك هُنا؟ |
lakin ben, seni ilahım olarak düşündüm ve ve sana o yuvarlak şeyi kazanman için izin verdim. | Open Subtitles | لكنّي إعتبرتك معلّمي وتركتك تربح تلك الدورة |
Üzerime bira döktükten sonra bana bir bira ısmarlamana izin verdim. Başka niyetim yoktu. | Open Subtitles | لقد سكبتى مشروبى وتركتك تدعونى لأخر كان هذا كل ماحدث |
Benim arkadaşımsın sen, bu fare deliğine sokmana ben izin verdim. | Open Subtitles | أنت صديقتي وتركتك تقودينني إلى أسفل الهاوية |
Melanie şu adamı öldürüp yumurtayı alıp kim bilir ne yapmak için seni bıraktı. | Open Subtitles | (ميلاني) قتل ذلك الشخص وتركتك وحدك حتى يتسنى لها أخذ البيضة وتفعل ما لا يعلمه سوى الله |
Seni de Pensilvanya kırsalında mahsur bıraktı. | Open Subtitles | وتركتك معلق هناك في ولاية (بنسلفانيا) |
Senin yöntemlerin ile hiçbir sıkıntım yoktu, ve serbest çalışmana izin verdim. | Open Subtitles | لم يكن لدي اي مشكلة مع اساليبك وتركتك علي حريتك |
Kendimi sana açtım ve hayatıma girmene izin verdim. Ama beni sırtımdan vurdun lan. | Open Subtitles | فتحت نفسي لك وتركتك تدخل ولكنك تؤذي، يا رجل |
Sonra bir hata yapıp aklımı okumana izin verdim. | Open Subtitles | ثم اقترفت خطأ وتركتك تقرأين عقلي |
Kendine gelmene izin verdim. | Open Subtitles | وتركتك تلمين شتات نفسك |
Kendine gelmene izin verdim. | Open Subtitles | وتركتك تلمين شتات نفسك |
Sarhoştum ve kazanmana izin verdim. | Open Subtitles | -كنت ثملاً، وتركتك تفوزين -صحيح |
Defalarca kim olduklarını göstermelerine rağmen senin, Octavia'nın, Kane'in beni, onlara güvenebileceğimize ikna etmenize izin verdim ve bu hatadan kaynaklı bir kişinin daha ölmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | وتركتك أنتِ و(أوكتيفيا) و(كاين) بإقناعي أن بوسعنا الثقة في أولئك الناس بينما ظهروا على حقيقتهم مرارًا وتكرارًا |