O.. sadece çekti gitti, sersemlemişti beni öylece giriş salonunda bıraktı. | Open Subtitles | لقد غادرت وحسب وهي مذهولة وتركتني واقفاً في البهو |
O yüzden mi beni bunun gibi insanlara bıraktı? | Open Subtitles | وقامت بايجادك وتركتني أعيش مع أولئك الأشخاص ؟ |
Aşağılandığını gizlemek için maskemi aldı... ve beni sonsuza dek terk etti. | Open Subtitles | ،ولكي تخفي احساسها بالذل قامت بارتداء القناع .وتركتني للأبد |
Onun için çıldırıyordum ama, beni terk etti ve geriye kırık bir kalpten başka bir şey bırakmadı. | Open Subtitles | لقد كنت مفتون بها ولكنها هجرتني وتركتني بدون شيء إلا بصحبة قلب محطم |
Evet, ben ne olduğunu biliyorum, beni bırakıp kaçtın. | Open Subtitles | حقاً انت لا تعرف ما حدث لقد هربت وتركتني |
Gidip yattın beni fransız'ı otelin barında içerken bıraktın ve arkadaşlar, arkadaşlarının sarhoşken flört etmesine izin vermez! | Open Subtitles | وتركتني مع الفرنسيّ نحتسي الشراب في حانة الفندق والأصدقاء لا يتركون أصدقائهم يتغازلون مع الناس بسبب الثمالة |
Sonra Erica beni terketti ve o da birkaç santim aldı. | Open Subtitles | ثمّ أتت (إيريكا) وتركتني مجدداً وأخذ منّي هذا المزيد |
Daha önce Sör Davos'a inanıp beni geride bırakmıştın. | Open Subtitles | ذات مرة، وضعت كل (ثقتكفيالسير(دافوس.. وتركتني ورائك .. |
Annem beni sirke götürüp orada bıraktı. | Open Subtitles | أمي أخذتني للسيرك... وتركتني هناك وقالت لي: |
Kit, kabus gibi. Lanet asistanım Marissa beni bıraktı. | Open Subtitles | " كيت " اشعر بكابوس مساعدتي " موريسا " استقالت وتركتني |
Acıkmış bir Invunche'yi oyalamam için beni geride bıraktı | Open Subtitles | وتركتني ورائها كي أماطل الـ"إنفوشي" الجائع |
Sanki süt anneymişim gibi beni de minik beyimizle bıraktı. | Open Subtitles | وتركتني هُنا مع طفلٍ صغيرٍ كالمُرضِعة |
Onun için çıldırıyordum ama, beni terk etti ve geriye kırık bir kalpten başka bir şey bırakmadı. | Open Subtitles | لقد كنت مفتون بها ولكنها هجرتني وتركتني بدون شيء إلا بصحبة قلب محطم |
Sonra arabamı bir direğe geçirmeme neden oldu ve beni tekrar ölüme terk etti. | Open Subtitles | ثم جعلتني أصدم سيّارتي في عمود وتركتني للموت مُجددًا. |
Bana yalan söyledi ve beni düğünde terk etti. | Open Subtitles | لقد كذبت عليّ ، وتركتني بالمذبح |
Beni burada, sevdiğim bir yerde sevdiğim bir ülkede ve resmen taptığım bir köyde bırakıp kaçmış. | Open Subtitles | وتركتني هنا في هذا المكان الذي أحبه، البلاد التي أحبها والقرية التي تعجبني، |
Doğrusu bebeği bana bırakıp kaçarsın diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | بصراحة ظننتك قد هربت وتركتني مع الطفل |
Buraya gelirse beni bırakıp senin peşinden gitmesi pek tabii bir olay olur. | Open Subtitles | طبعًا سيطاردك إذا فررت وتركتني هنا. |
Sana yardımcı olmaya çalışıyordum ama bir sorun gördün mü kaçtın ve bir sürü fareyi defetmekte beni yalnız bıraktın! | Open Subtitles | كنت احاول مساعدتك وبأول اشارة للمشاكل هربت وتركتني بمواجهة عائلة كاملة من الجرذان |
Tecavüz ettiler. Onları gördün ve beni orada bıraktın. | Open Subtitles | لقد اغتصبوني وأنت رأيتهم وتركتني هناك |
Eşyalarını toplayıp beni terketti. | Open Subtitles | لقد أخذت أغراضها وتركتني |
Daha önce Sör Davos'a inanıp beni geride bırakmıştın. | Open Subtitles | من قبل، وضعت ثقتك في سير (دافوس) وتركتني خلفك |
10 yıl önce kaçtın ve beni terk ettin. | Open Subtitles | لقد هربت وتركتني منذ عشر سنوات |