ويكيبيديا

    "وتسبب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sebep
        
    • neden oldu
        
    Küresel taşımacılık sistemine yıllık 10 milyar dolarlık zarara sebep oluyor. TED وتسبب خسارة قدرها 10 مليار دولار سنويا نتيجة للإنقطاع الذى تسببه فى نظام النقل عالميا.
    Cihazın ve ortamının oluşturduğu ısı, zamanla sabit diski manyetiksizleştirir, optik cihazdaki rengi bozar ve kayan geçitlerde güç sızıntısına sebep olur. TED الحرارة المولدة من الجهاز وبيئتها سوف تحرر مغنطت القرص الصلب أخيرا تجرد الدهان من الاجهزة البصرية وتسبب تجرد الشحنة في البوابات العائمة
    Şu biyolojik soruyu sorduk: Bu davranışa sebep olan olaylar nelerdi? TED فنطرح السؤال البيولوجي: ما الذي حدث وتسبب في هذا السلوك؟
    O yüzden Shisui'yi öldürüp, gözlerini alıp kendi klan üyeleri arasında anlaşmazlık çıkartıp sonra da böyle bir vahşete neden oldu. Open Subtitles .. ولهذا السبب قام بقتل شيسي وأخذ عينيه .. وتسبب في نشوء قتال بين إخوته وفي النهاية . تسبب بهذه المجزرة
    Bu sik yalayıcı bizi ele verdi ve Mr. Brown'la Mr. Blue'nun ölmesine neden oldu. Open Subtitles لقد ابلغ الشرطة وتسبب بمقتل السيد براون والسيد بلو
    Bir elektrik santralini parçaladı. Tren kazasına neden oldu. Open Subtitles لقد مزق محطة القطار وتسبب في تحطيق القطار
    Kırıkların ağrıyan tendonarınıza girmesine izin verin "akut akondroplazi"ye sebep olması için. Open Subtitles دع القطع الزجاجية تمزق أوتار كاحلك وتسبب لك التهاب
    Bazı maddeler, çocuğunuzun nefes borusunu uyarıp hava kanallarının şişmesine ve kasılmasına sebep oluyor. Open Subtitles المنبهات تنشر خلايا في ممرات ابنك الهوائية لتطلق مواد تسبب التهاباً في مجاري الهواء وتسبب انغلاقها
    İlk atışta adamı vurup kanın camın içine püskürmesine sebep olmuş. Open Subtitles الطلقة الأولى تضرب المنزل وتسبب تبقبق الدم داخل السيارة
    Erkek arkadaşının tavşanı, Elm sokağında ufak çaplı bir trafik kazasına sebep olmuş. Open Subtitles أرنب حميمك نجح بالوصول لشارع إلم, وتسبب في حادث مروري
    65 milyon yıl önce Dünya'ya çarpan ve dinozorların yok olmasına sebep olan bir meteor vardı. Open Subtitles قبل 65 مليون سنة، كان هناك كويكب الذي ضرب وتسبب الديناصورات انقرضت للذهاب.
    Borç kapısını kapatır ve mülk fiyatlarının düşmesine sebep olur. Open Subtitles وتغلق باب الاقتراض وتسبب انخفاض في أسعار الملكية
    Şirkete, tatlandırıcılarının kansere sebep olduğu yönünde suçlamalar varmış. Open Subtitles هناك إدعاءات بأن الشركة تستخدم بدائل للسكر وتسبب السرطان [مواد اصطناعية تعطي طعم السكر]
    Pervane CO2 katmanını dağıtarak patlamaya sebep olabilir. Open Subtitles COالمروحة من شأنها أن تزعج مستوى 2 وتسبب بثوران البركان
    Tanya salıncaktan düşüp kolunu kırmıştı alçısı ise okuldaki tüm çocuklar arasında heyecana sebep olmuştu. Open Subtitles تانيا) قد كسر ذراعها) بعد سقوطها من الأرجوحة وتسبب فريقها فى إثارة الحماس بين الأطفال الآخرين فى المدرسة
    Sonra da hastamızın üstüne geçti, bakteriyi hastaya bulaştırdı, perikardite neden oldu. Open Subtitles تنقل إليه البكتيريا وتسبب التهاب شغاف القلب
    Mr. Brownla Mr. Blue'nun ölmesine neden oldu. Open Subtitles وتسبب بمقتل السيد براون والسيد بلو
    Adamlarımı öldürdü, kendininkilerinin ölmesine neden oldu. Open Subtitles قتل رجالي، وتسبب في مقتل كثير من رجاله
    Jesse Michael kovulmana ve hayatının mahvolmasına neden oldu. Open Subtitles (مايكل) دمر حياتك وتسبب بطردك لقد كان يحاول القيام بشئ جيد
    O kardeşimizi yaraladı ve ölümüne neden oldu! Open Subtitles لقد شوه اخينا وتسبب بقتله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد