Belki o zaman o güzelim sedirli sigara yere düşmüştür de sen de bulup yeniden kutusuna koyarsın? | Open Subtitles | ربما السيجاره المفقوده سقطت على الأرض ويمكنك أن تجدها وتضعها في الصندوق |
Silindir şekilde donmuş ganaj alıp sufle kabına koyarsın! | Open Subtitles | أنت تأخذ أسطوانة معدنية مجمدة وتضعها بالوعاء بحيث... |
Sen çalıp cebine koyacaksın, ...ve suçüstü yakalanacaksın. | Open Subtitles | وسوف تسرقها وتضعها في جيبك والان سوف يقبظ عليك بالجرم المشهود |
Sana söylediğimde bombaları alıp bagaja koyacaksın. | Open Subtitles | لذا ستفعل كما آمرك، ستأخذ القنابل وتضعها في الشاحنة. |
Neden şimdi siz, o rozeti alıp cebinize sokmuyorsunuz? Cebinize iyice sokun. | Open Subtitles | وتضعها فوق مؤخرتك نعم فوقها ، أنا من شرطة لوس انجلوس |
Neden o rozeti alıp... kıçınıza sokmuyorsunuz? Hepsini sokun. Ben Los Angeles Polisiyim. | Open Subtitles | وتضعها فوق مؤخرتك نعم فوقها ، أنا من شرطة لوس انجلوس |
Mesafe yarım metreye indiğinde... sol elini ağzının üstüne koyup... boynunu açığa çıkartacak şekilde kafasını göğsüne doğru çekmeni istiyorum. | Open Subtitles | عندما تكون على مقربة 18 بوصة أريدك أن ترفع يدك اليسرى وتضعها على فمه، وتشد راسه للوراء |
Kapağını da DVD çaların üstüne koyarsın. | Open Subtitles | وتضعها فوق مشغل الأقراص |
Bu şekilde yapacaksın ve bunu da üstüne koyacaksın. | Open Subtitles | تحضرها هكذا وتضعها فى مستوى عالى |
,...sen bir araba bulacaksın, ...onu bagaja koyacaksın. | Open Subtitles | وتضعها في الصندوق. |
Vücudunu parçalara ayırdıktan sonra poşetlere koyup teknene götürmedin ve okyanusa atmadın yani? | Open Subtitles | لم تقطّع أوصاله إربًا وتضعها في أكياس، وتحملها على قاربكَ، ثمّ ترميها في المحيط؟ |
- Sonra o şişeyi kıçından çıkartıp daha büyük bir şişenin içine koyup, tekrar kıçına sok. | Open Subtitles | - ثم تخرج تلك الزجاجة - وتضعها في زجاجة أكبر ثم تدخلها في مؤخرتك أيضًا |