Kaçırılarak, işkence görerek, vurularak ve imha edilerek de oldukça fazla zaman harcadım. | Open Subtitles | أقضي وقتاً طويلاً بين إختطاف وتعذيب وإطلاق نار، وإبادة ولا يعني بأنني أحبها |
Oysa diğer yanda Ted Bundy gibi insanlar var. Ted Bundy genç kadınları kaçırmaktan, onlara tecavüz etmekten, işkence edip sonra da öldürmekten büyük zevk alıyordu. | TED | وعلى الطرف الآخر شخص أخر مثل تيد بندي والذي كان مدمنا على اغتصاب وتعذيب النسوة وقتلهن |
Gizli savaş hoş değildir, ama masum kişileri öldürmek ya da onlara işkence etmek kurallara aykırıdır. | Open Subtitles | الحرب الخفيّة بشعة، لكنّ قوانين الاشتباك لا تشمل قتل وتعذيب الأبرياء |
Zorla girip işkence mi edelim, senin yaptığın gibi? | Open Subtitles | الاقتحام وتعذيب الرجل، كما اعتدت بأن تفعل؟ |
1984'te, Karşılaştırmalı Dinler dersinde Tibetli eylemcilerin tutuklanması ve işkence görmeleri üzerine bir rapor mu hazırladınız? | Open Subtitles | في صفك لمقارنة الأديان في عام 1984 هل كتبت مقالة حول اعتقال وتعذيب ناشطين التبت؟ |
Orta Doğuda hizmet yaptı bize yakın insanlara işkence etti öldürdü | Open Subtitles | وكان قد خدم في سجون سرية في جميع أنحاء الشرق الأوسط، و بقتل وتعذيب الناس ونحن نعلم، كما تعلمون، على مقربة من الناس لنا. |
Telefonları dinleyebilir, yabancı mahkumlara işkence edebilirdiniz. | Open Subtitles | تستطيعون التنصت على الهواتف وتعذيب الاسرى الاجانب. |
Bir işkence sevicimiz ile 4 vurulanımız var adamım. Neredesin? | Open Subtitles | لدينا أربعة قتلى وتعذيب قابل للتعقُب، أين أنت؟ |
- Biz işkence yapamayız ve insanları öldüremeyiz düşündüğümüz, yaptığımız nasıl doğrudur, bir önemi yok. | Open Subtitles | لا يمكننا السماح بقتل وتعذيب النّاس . مهما ظننا أنّنا على حقّ |
Gördüğü herkese işkence yapıp öldürüyor. | Open Subtitles | هذا بالإضافة لقتل وتعذيب الآخرين فور رؤيتهم |
Koruyucu evleri çıkıp bazı çocuklara işkence edebilirsin mesela? | Open Subtitles | يمكنك تخريب بعض دور التبني وتعذيب بعض الأطفال؟ |
Savunma, dövüşme, işkence, intikam devler, canavarlar, kovalamacalar, kurtulmalar gerçek aşk ve mucizeler olacak. | Open Subtitles | فيه مبارازة وقتال وتعذيب وإنتقام وعمالقة ووحوش ومطارادت وهروب وحب حقيقي ومعجزات |
Takımının öldürülmesine, gerçekliğin değiştirilmesine ve işkence görmenize yardım etmemin cezası olarak bu saçma kıyafetleri ve çorapsız ayakkabı giymem mi gerekiyor? | Open Subtitles | انتقاما بالنسبة لي مساعدة قتل فريقك، الانحناء الواقع وتعذيب لك، أنا على ارتداء هذا الزي سخيفة والأحذية دون الجوارب؟ |
Yanlışlıkla suçlanmam ve işkence edilmem olayını daha az umursayabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكِ تجاهل اتهامي بالخطأ وتعذيب |
İyi hoş da Vlakplaas'ta kaç siyahi insana işkence edip öldürdü? | Open Subtitles | وهذا شيء رائع. ولكن كم من الأسود الرجل الذي قتل وتعذيب Vlakplaas؟ |
Özel Kuvvetler, MARSOC, SEAL sürekli olarak ölüm ve işkence tehdidi altında yaşıyorlar. | Open Subtitles | -MARSOC, SEALs يعيشون تحت تهديدات بالموت وتعذيب بشكل متواصل |
Cinayet, işkence, tutku moda suçlarının cezası olarak ve hep etrafta olup da bir halta yaramayan zavallı bir sürtük olduğundan sonsuza dek burada, evimde olacaksın. | Open Subtitles | وعقاباً على جرائمكِ من قتل وتعذيب وشهوة وموضة وكونكِ ساقطة بائسة لا خير فيها ... ستُخلدين هنا في بيتي |
Bu hanımefendinin işkence görmesine ve çalınmasına göz yumdun! | Open Subtitles | لقد تواطأت فى سرقة وتعذيب السيدة. |
Gerçeği Jack Bauer'dan saklamak bir yana bir tutukluyu yasadışı gözaltı aldırarak işkence yaptırmak? | Open Subtitles | ..إخفاء الحقيقة عن (جاك باور) شئ لكن تفويض احتجاز غير قانوني وتعذيب سجين؟ |
Danny'nin tutuklanma ve işkence emrini veren hükümet yetkilisinin izini bulma. | Open Subtitles | لإيجاد مسؤول الحكومي أمر باعتقال وتعذيب (داني) |