ويكيبيديا

    "وتعلمت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • öğrendim
        
    • öğrendin
        
    • öğrendi
        
    Kendimle savaşmayı kestim ve çevremle işbirliğinde bulunarak sorunları çözmeyi öğrendim. TED توقفت عن القتال مع نفسي، وتعلمت العمل مع بيئتي لحل مشاكلها.
    Yağlı boya tablo ile, fotoğraf gibi mekanik şeyler arasındaki farkı öğrendim. Open Subtitles وتعلمت الفرق بين بين اللوحة الزيتية الجميلة والشئ الميكانيكي ، مثل الصورة
    Kasaptan aldığım bu inek kalbi sayesinde harika şeyler öğrendim. Open Subtitles وتعلمت الكثير من قلب البقرة الذي أخذته من متجر الجزّار
    Ülkemizi savunmak için yıllarımı feda ettim ve bir tek şey öğrendim. Open Subtitles لقد ضيعت حياتى كلها على هذه البلاد العظيمة وتعلمت شئ واحد فقط
    Gece gözetçisi görevine... normal insan mesleği gibi bakmayı öğrendin. Open Subtitles وتعلمت لمعالجة واجب الحراسة الليلية كعمل إنساني طبيعي
    Ve öğrendim ki başaracağına inanman gerekiyor yoksa çoktan kaybetmiş olursun. Open Subtitles وتعلمت أن أُؤمن اني استطيع فعلها وان ليس لديك شيء لتحسره
    Serbest beden olmadan, serbest zihnin hiçbir anlamı olmadığını öğrendim. Open Subtitles وتعلمت ان العقل المتفتح لا يساوي شيئا دون الجسد المتحرر
    Tombik bir çocukluk geçirdiğimden hata yapma lüksüm olmadığını öğrendim. Open Subtitles كبرت على أني خاسر وتعلمت أن ليس لدي هامش للخطأ
    Ve ben kişisel ilişkilerin herşeyden çok daha önemli olduğunu öğrendim. TED وتعلمت ان العلاقات الشخصية هي اهم ما على الوجود
    Ve bunu bu çevrede vermek zorunda olduğunu öğrendim, çünkü bu oldukça zordur. TED وتعلمت انه يتوجب على الفرد ان يعطي هذا التميز لمن حوله خاصة في بيئة قاسية مثل بيئة الجيش
    Sonra, Missouri’de bir çiftliğe girdim ve çiftçilik ekonomisini öğrendim. TED حتى انني بدأت بتأسيس مزرعة في ولاية ميسوري وتعلمت حول اقتصاديات الزراعة.
    Ve bir çok ilgi çekici şey öğrendim. TED وتعلمت مجموعة كبيرة من الأشياء المثيرة فعلاً
    Gururu bir kenara bıraktım ve kalkülüsü öğrendim. TED تجاوزت كبريائي وتعلمت التفاضل والتكامل.
    Ben de zaman içinde bunların hep askerler olduğunu öğrendim. TED وتعلمت مع الوقت أن هؤلاء الأشخاص هم دائما الجنود .
    Beş yaşımdayken okula gittim ve braille alfabesini öğrendim. TED عندما كانت في الخامسة ، ذهبت إلى المدرسة وتعلمت طريقة برايل.
    Yeni bir yıla girerken yeni kararlar alıp, diyet yapmayı bıraktım ve kilomu dert etmekten vazgeçip daha dikkatli yemeyi öğrendim. TED كقراري للسنة الجديدة, تخليت عن اتباع نظام غذائي، توقفت عن القلق بشأن وزني، وتعلمت أن أكل بانتباه.
    Bunu kariyerimin ilk zamanlarında öğrendim: "Tom'un burnunu acıtma!" TED وتعلمت في وقت مبكر جدا من حياتي : لا تؤذي أنف توم.
    Whitopia'da bir ülkenin ırkçılar olmadan nasıl ırkçılığa sahip olacağını da öğrendim. TED وتعلمت في مدن البيض أنه يمكن أن نجد العنصرية في بلد بدون وجود العنصريين.
    Yirmi yıldan fazla bir süre böyle insanlarla çalıştım ve onlardan pek çok şey öğrendim. TED لقد عملت مع أشخاصٍ مثلهمتماماً وتعلمت منهم لأكثر من عشرين سنة.
    "kapıyı çalmadıysan daha fazlasını öğrendin demektir" deyimini biliyordu. Open Subtitles ..تريد ان تعرف الأخبار .. وتعلمت انها لا تطرق الأبواب أبداً
    Watership Tepesi okuyor ve tavşanların ahşaptan nasıl yaratılacağını öğrendi. Open Subtitles أنها تقرأ "وترشيب دون"، وتعلمت كيف تنحت الأرانب من الخشب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد