"وتفعل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yaparsın
• yap
• yapman
• yapma
• yaptığın
• yapabilirsin
• yapar
• yapmanı
• yapmalısın
• yapmıyorsun
• yapmak için

Dinler, aptal olduğunu söyler ve ne istersen onu yaparsın.
كنتَ لتنصت لها ثم تخبرها بأنّها حمقاء وتفعل ما تشاء

Miami'ye geri dönmesi gerekiyor, ve bunu dediği gibi yap.
يريد منك أن تعود إلى ميامي وتفعل ما يأمرك به

Eğer buradan çıkmak istiyorsan, bana güvenmen ve söylediğim herşeyi yapman gerekiyor.
أتريد الخروج من هنا؟ يجب أن تثق بى وتفعل كل ما آمرك به

Aman Tanrım, neden böyle bir şey yapma gereği duydun ki?
اوه يا الهي لماذا كان عليك ان تذهب وتفعل ذلك ؟

Uçuk hastalığına yakalandığını ve ayıcıkla yaptığın garip şeyleri anlayacak zamandır.
مدة كافيه لمعرفة انه لديك الهيربيس وتفعل اشياء غريبة مع دميتك

Ya da sana on bin pound verebilirim ve istediğini yapabilirsin.
أو بإمكاني أن أعطيكَ 10 آلاف جنيه وتفعل بها ما تتمنى

Ara sıra sözümüzü dinleyip iyiliğin için gerekeni yapar mısın?
هل بإمكانك أنت تنصت بعض الأحيان وتفعل مافيه مصلحتك ؟

Açıkça senden hoşlanıyor. Belki de, adam olup bu konuda bir şeyler yapmanı istiyordur.
من الواضح أنها معجبة بك ربما عليك أن تكون رجلاً وتفعل شيئاًَ

Eğer kitabın iyi olmasını istiyorsan, ortaya çıkıp üzerine düşeni yapmalısın.
لذا إن كنت ترغب في تحسينه، عندها يجب أن تظهر وتفعل ما عليك من الإتفاق.

Neden kafana göre takılıp istediğini yapmıyorsun? O bedava yapma dediğin şeyi ben rüyamda görürüm ancak.
لماذا لا تذهب وتفعل ماتقوم به عادةً بدون مقابل ؟

Kafası güzel bir motorcu kulağına bir silah dayayıp polissin derse ne gerekiyorsa yaparsın.
إسمع , هناك سلاح مصوب على أذنك وأحد الدراجين الهائجين يقول بأنك شرطي وتفعل ما عليك فعله

Romantik saatler geçirirsin. Pek çok güzel şey yaparsın.
يمكنك ان تحصل على لحظتك الرومانسية الخاصة . وتفعل الكثير من الامور الحساسة

Beynini kapat ve sadece... kadının ne diyorsa onu yap.
فقط أغلقت عقلك باستمرار وتفعل ما تقول امرأة الخاص بك.

Ama şimdi sen kendin için baba olabilirsin çocukların için ne yapıyorsan kendin için de yap.
لكن ربما تستطيع أن تكون أب نفسك الآن وتفعل لنفسك ما تفعله لأطفالك

O zaman sen şu nikâha gel en iyi yaptığın işi yap;
ماذا لو ظهرت بالزواج وتفعل ماتجيده دائما شرب الخمر وتبدو سعيدآ

Bazen ortasında dolanman gerekir ve elinden gelenin en iyisini yapman.
أحيانا يجب أن تخرج للمنطقه الرماديه وتفعل ما تراه أفضل

Hangi taraf haklı çıkarsa, ...o kazanan 10 kişiyi geri çağırıp döngüyü yeniden başlatıyorsun, ...ve yapman gereken tek şey, sadece beş kişiye borsada ne olacağını daha önceden tahmin edebildiğine inandırmak.
إلى أن تصيب، تتصل بهؤلاء العشرة مجدداً وتفعل كلّ شيء من جديد، ولقد أقنعت للتو خمسة أشخاص أنّ بإمكانك التنبؤ بالسوق

En iyi tedavi, yani gerçeği dışında, işinin başına dönmek ve yaptığın şeyi yapmak.
افضل علاج بجانب العلاج الحقيقى ان تعود الى عملك وتفعل ما اعتدت ان تفعله

Adanın kötü tarafında küçük bir peri atı gibi hoplayıp zıplayarak canın ne isterse yapabilirsin.
هذا الجانب السيئ حيث يمكنك أن تقفز وتوثب حوله مثل حصان سحري وتفعل ما يحلو لك طوال اليوم وهذا

Arkadaşlığınızı bir kenara bırakıp benim için bunu yapar mısınız?
الآن، أيمكنكَ أن تضع صداقتكَ معه جانبًا وتفعل ذلك لي؟

Senden erkek olmanı ve ne gerekiyorsa onu yapmanı istiyorum.
أنا أطلب منك أن تكون رجل وتفعل ما يجب القيام به.

O haklı Willy, bir şeyler yapmalısın.
يجب أن تتصرف وتفعل شيئاً ما مع ذلك الولد

O yüzden niçin kanepeden kalkıp eğlenceli bir şeyler yapmıyorsun?
لماذا لا تحصل قبالة أريكة وتفعل شيئا متعة؟

Oraya çıkıp sevdiğin şeyi yapmak için ona veya bir mektuba ihtiyacın yok.
انت لا تحتاجه ولا اي رسالة حتى تصعد الى تلك الحلقات وتفعل ما تحبه