Hergün buraya en az 5 belki 10 tane kız geliyor ve sen sadece bir tanesinde takılıp duruyorsun. | Open Subtitles | اليس مضحكا, ممكن ان يأتي يوميا عشر فتيات الى هنا وتقف على واحدة منها |
Çok yakın duruyorsun, flört etmeye çalışıyorsun. Beni rahatsız ediyorsun, amına koyayım. | Open Subtitles | وتقف على مقربة شديدة محاولًا الغزل، تجعلني أتضايق |
Çok yakın duruyorsun, flört etmeye çalışıyorsun. Beni rahatsız ediyorsun, amına koyayım. | Open Subtitles | وتقف على مقربة شديدة محاولًا الغزل، تجعلني أتضايق |
Böylece topun nerde olacağını nerde durman gerektiğini bilirsin. | Open Subtitles | وتقف حيث تعلم أنّ الكرة ستسقط هل تفهمني؟ |
Ve sesini çıkarıp annene haksız olduğunu o aptallara yanlış olduklarını söyleyip yanımda durman gerekirken sen bana bebeği istiyor muyum diye sordun. | Open Subtitles | وعندما جاء الوقت لتقف وتقول بأنها مخطئة وجميعهم مخطئين و أغبياء وتقف بجانبي ثم سألتني إذ كنت أريد أن أحتفظ به |
Aptallık köşesinde durman gerekecek. | Open Subtitles | ستضطر لأن تأتي وتقف في "ركن الأغبيـاء" |
Tüm işi Phil yapıyor, ben asistanıyım ve sen ahmak gibi öylece duruyorsun. | Open Subtitles | (فيل) يخطط وينفّذ كل شيء وأنا مساعده -وأنت لا تفعل شيء وتقف هنا كالأحمق |