ويكيبيديا

    "وتمكين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve
        
    Biz de bu sırada cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi hakkında TED وفي هذه الأثناء، نواصل الحديث عن المساواة بين الجنسين وتمكين المرأة.
    Biz oraya İngilizce öğretmeye gittik çünkü devlet ülkeyi modernleştirmek istiyordu ve vatandaşlarını eğitim ile güçlendirmek istiyordu. TED تم إحضارنا لتدريس اللغة الانجليزية لأن الحكومة أرادت تحديث البلد وتمكين المواطنين عبر التعليم الجيد
    Bu yüzyılda, teknolojilerimizi ve kurumlarımızı, refahı, bilgiyi ve gücü birçok kişiye bölüştürmek üzere tasarlayabiliriz. TED في القرن الحالي، نستطيع تصميم تكنولوجياتنا ومؤسساتنا لتوزيع الثروة، والمعرفة وتمكين الكثيرين.
    Güzel plajlar, ormanlar ve göller mi istersiniz yoksa sanal tecrübe sağlayarak bu atomların birkaçını bilgisayarla düzeltmek mi? TED هل تريدون شواطئ جميلة وغابات وبحيرات، أم تفضلون إعادة ترتيب بعض تلك الذرات مع أجهزة الكمبيوتر، وتمكين الخبرات الافتراضية؟
    Ebeveynlerle ortak çalışan, aileleri güçlendiren ve fakirliği bir kusur olarak görmeyen bir çocuk esirgeme sistemi hayal edelim. TED دعونا نتخيل نظام رعاية للأطفال يركز على مشاركة الوالدين، وتمكين الأسر، ولا يعتبر الفقر فشلًا.
    Fakat, bu ağın insanları bu kadar hızlı birleştireceğini ve güçlendireceğini hiç kimse öngöremedi. TED مع ذلك، لم يتوقع أحد مدى سرعة تلك الشبكات في ربط وتمكين الناس
    Amaç işletmelerin su ve enerji tüketimini azaltmalarını motive etmekti. TED كان الهدف تشجيع وتمكين الأعمال التجارية بهدف تقليل استهلاك المياه والطاقة.
    Beni kullanmanla ve gizli niyetlerini yerine getirtmenle işim bitti artık. Open Subtitles ولقد اكتفيت من استغلالكِ لي وتمكين أجندتكِ
    Kendi başına başarılı olman için sana ilham vermek ve güçlerini kullanmana olanak tanımaktır öğretmek. Open Subtitles ومن حول إلهام وتمكين لك لاستخدام الهدايا لخلافة بنفسك.
    Bu iki hormon, fetüsün büyümesini sağlayan, doğuma yardımcı olan ve annenin çocuğunu emzirmesine yardımcı olan 10 hormonun yanısıra hamilelikte rol oynar. TED يلعب كلاهما دورًا في الحمل أيضًا، إلى جانب أكثر من 10 هرمونات أخرى من شأنها ضمان نمو الجنين وتمكين الولادة ومساعدة الأم على إرضاع طفلها.
    Şefkat inancını (ethos) insanlara hatırlatmak için insanları güçlendirmemiz ve kılavuz sunmamız gerekiyor. Bu Bildirge yekpare bir belge olmayacak. TED نحن بحاجة إلى دعم وتمكين الاشخاص لتذكر أخلاقيات التعاطف والتراحم، ولتزويدهم بالإرشاد، فهذا الميثاق لن يكون وثيقة ضخمة هائلة.
    İşe yarıyor. Ama amacımız yeniliğe ilham vermek ve insanları her boyutta şirket kurmaları için güçlendirmekse bu fikirlere yatırım yapacak başka yollar bulmalıyız. TED ولكن إذا كان هدفنا تحفيز الابتكار وتمكين المزيد من الأشخاص لإنشاء شركات باختلاف أحجامها، فنحن بحاجة إلى طريقة جديدة لدعم تلك الأفكار.
    Atina demokrasisi, efendisiz yurttaşı esas alıyor ve emekçi yoksulları güçlendiriyordu. Liberal demokrasilerimiz ise Magna Carta geleneği üzerine inşa edildi. Magna Carta da sonuçta efendilere verilen bir imtiyazdı. TED بينما ركزت الديمقراطية الآثينية على المواطنين بدون الأسياد وتمكين الفقراء العاملين، تأسست ديمقراطياتنا الليبرالية على تقليد الماجنا كارتا، التي كانت ميثاق السادة بعد كل شيء.
    Kadın sağlık alanına sadelik ve haysiyet getirerek işe koyulmamız gerekiyor: Anne ölüm oranını azaltmaktan, tabuları yıkmaya, kadınları güçlendirip hayatlarının iplerini ellerine almalarına kadar. TED ويجب أن نبدأ بتوفير البساطة والكرامة في قضايا الصحة النسائية: من خفض معدل وفاة الأمهات إلى كسر المُحرمات وتمكين النساء من أخذ زمام السيطرة الكاملة على حياتهن.
    Ben buna "hümanistik yapay zekâ" -işbirliği yaparak ve insanı geliştirerek onun ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış yapay zekâ- diyorum. TED أنا أسمِّي هذا "الذكاء الاصطناعي الآدمي" -- ذكاء اصطناعي مصمم لتوفير الاحتياجات الإنسانية من خلال تجميع وتمكين الناس.
    Üç temel hedefimiz var: Konuşulması rahatsız edici ve oldukça tuhaf olan konuları herkes tarafından konuşulur hâle getirmek, arkadaş olarak adlandırılan ön cepheye, yardım etmeleri için yetki vermek ve bu süreçte, daha iyi sevebilmek için tüm becerilerimizi geliştirmek. TED لدينا ثلاثة أهداف رئيسية: منحنا جميعًا لغة للحديث عن موضوع محرج للغاية وغير مريح للمناقشة. وتمكين خط المواجهة، أي الأصدقاء، من المساعدة. وخلال هذه العملية، تحسين قدرتنا على الحب بشكل أفضل.
    Programı geliştirirken müfredata tam uyum sağlaması ve öğretmenlerin sınıflarda son teknolojiyi kullanmaları için öğretmenlerle birlikte çalıştık. TED لقد عملنا مع المعلمين أثناء هذا التطوير لضمان أنه سوف يتلائم مع المناهج الدراسية الحالية وتمكين المعلمين من استخدام أحدث التقنيات في فصولهم الدراسية.
    Ailen, kültürün, toplumun sana sıkı çalışma değerlerini öğretmişler bunu akademik dünyada kendini güçlendirmek için kullanabilirsin, sonra geri gelir ve kendi toplumunu güçlendirirsin. TED عائلتك، ثقافتك، مجتمعك قاموا بتعليمك أخلاقيات العمل الجاد وسوف تستخدمها لتمكين نفسك في العالم الأكاديمي حتى تتمكن من العودة وتمكين مجتمعك "
    Unutmayın ki bipolar bozukluk bir sağlık durumudur, birinin hatası değildir, kişinin karakterini betimlemez ve içte bünyeye uygulanan tıbbi tedaviyle, dışta ise aile ve arkadaşların teşviki ve anlayışı ile ve nihayetinde bipolar bozukluğa sahip kişilerin hayatlarında dengeyi yakalayabilmek adına güç dengesini ellerine alması kombinasyonu ile kontrol edilebilir. TED تذكر أن اضطراب ثنائي القطب هو حالة طبية، لا ذنب للشخص فيه وليس هويته كلها وهو شيء يمكن السيطرة عليه من خلال الجمع بين العلاجات الطبية التي تعمل داخليًا، والقبول والتفاهم من قبل الأصدقاء والعائلة من الخارج، وتمكين مرضى اضطراب ثنائي القطب لأنفسهم لإيجاد التوازن في حياتهم.
    Bir sonraki kalkınma taslağı olan 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile ilgili müzakere başladığında toplumumuz, adalete erişimin ve yasal hakkı güçlendirmenin bu yeni taslağın içinde olmasını savunmak için tüm dünyada toplandı. TED ولذلك عندما بدأ النقاش حول هيكل عملية التنمية القادمة، أهداف التنمية المستدامة في عام 2030، تكاتف مجتمعنا حول العالم ليجادل قائلًا أن الحصول على العدالة وتمكين القانون يجب أن يكون جزءًا من التشكيل القادم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد