o sınıfta bulunduğunuz için mutlu olurdunuz, ben de böyle hissediyordum. Ama orada bulduğum şey, bazıları şu an bunu yaşıyor, | TED | سوف تكون سعيدا لمجرد وجودك في ذلك الفصل,وهو ما شعرت به. لكن ما وجدته هناك أنه بينما يعض الناس يعيشون ذلك |
Şey, bulduğum yerden kampa götürüyorum. | Open Subtitles | بالواقع، أحمله من حيث وجدته هناك في الخيم |
Şey, bulduğum yerden kampa götürüyorum. | Open Subtitles | بالواقع، أحمله من حيث وجدته هناك في الخيم |
Kendisini savaş bittikten sonra kendi yaptığı göletin içinde bulmuştum. | Open Subtitles | وجدته هناك بعد نهاية المعركة فى بركة من بوله |
Kendisini savaş bittikten sonra kendi yaptığı göletin içinde bulmuştum. | Open Subtitles | وجدته هناك بعد نهاية المعركة فى بركة من بوله |
Sadece etrafta bulduğum birazcık soda tozu. | Open Subtitles | هذا شيء وجدته هناك |
Evet, ama orada bulduğum şey... | Open Subtitles | نعم، حسنا ما وجدته هناك... |
Burası onu bulduğum yer, | Open Subtitles | وجدته هناك |