gördük ki uygulamaya başladıktan sonra komplikasyonlar yüzde 35 düştü. | TED | وجدنا أنه بعد أن اعتمدوا عليه انخفضت أسعار تعقيد 35 في المئة. |
Evet, oksitosin seviyesini ölçerek gördük ki, ikinci kişiler daha fazla para aldıkça, beyinleri daha fazla oksitosin üretiyor, ve daha fazla oksitosin oluştukça, daha fazla parayı geri gönderiyorlar. | TED | بقياس مستوى الأوكسيتوسين وجدنا أنه كلما إستقبل المتلقي مالاً أكثر كلما أنتجت عقولهم أوكسيتوسين أكثر وكلما كثرت نسبة الأوكسيتوسين كلما أعادوا مالاً أكثر للمرسل |
Bu kritik araştırma, destek yerine itirazlarla karşılaşıyor ve gördük ki, özel güvenli sığınak labaratuarlara sahip olmak bu araştırmaların müdaheleye uğramadan ilerleyebilmesi için esastı. | TED | فقد واجهت هذه البحوث المهمة التحدي بدلاً من الدعم، وبالتالي، وجدنا أنه من المهم أن نحصل على مختبرات خاصة وآمنة حيث يمكن أن يُطور هذا العمل بدون تدخل. |
Bunun, tedaviye cevap veren hastaların neredeyse hepsinde olduğunu gördük. | TED | لقد وجدنا أنه يحدث تقريبا لكل المرضى الذين يستجيبون للعلاج. |
Ama gerçekten bunu mümkün kılan Dünyada nasıl uygulanabileceği hakkında düşünmeye yardımcı olduğunu gördük. | TED | لكن أن تفكر بالفعل حول الآثار التي يجعلها هذا ممكنة، وجدنا أنه يساعد في التفكير حول كيف يمكن أن يتم تطبيقه في العالم. |
Tedarik zincirinde çocuk işçilik riski olduğunu bulduk ve şirketteki insanlar şaşkına döndüler. | TED | وجدنا أنه هناك خطر عمالة الأطفال في سلسلة الموارد، وكان الناس في الشركة مصدومين. |
gördük ki, cinsiyet, ülke, din ayrımı olmaksızın 2 yaş çocuklarının %30'u yalan söylüyor. %70'i kabahatini itiraf ediyor. | TED | وجدنا أنه وبغض النظر عن الجنس والبلد والديانة، في عمر سنتين، كذب 30%، وقال الحقيقة 70% حول اختلاسهم النظر في البطاقات. |
İşinde ne kazandığına göz attık ve araştırdığımızda orda ful time bile çalışmıyor olduğunu gördük. | Open Subtitles | تفيد أنه سيقوم بتطوير عمله و عندما تحرينا عن ذلك وجدنا أنه لم يكن حتى يعمل بدوام كامل |
İzlemelerimiz sırasında, bir mutantın diğerlerine kıyasla hava akımlarından sonra sakinleşmesinin çok daha uzun sürdüğünü gözlemledik, ve bu mutasyonda hangi genin etkilendiğini araştırdığımızda, bunun dopamine reseptör kodunu taşıyan gen olduğunu gördük. | TED | وبالفحص والتتبع ، لاحظنا أحد الذبابات المعدلة جينيا تستغرق وقتا أطول للعودة لحالتها الطبيعية بعد تأثير نفخات الهواء وعند اختبار الجين المسؤول عن تلك الطفرة وجدنا أنه يشير إلى مُستقبلات الدوبامين |
Hatırladığım kadarıyla biz bunu yolculuğunun ileri aşamasında bulduk. | TED | على ما أذكر، وجدنا أنه تأخر للغاية في رحلته نحونا. |
Ancak düz bir çizgide sabit hızda kamerayı hareket ettirseniz, bundan kurtulabileceğinizi bulduk. | TED | وجدنا أنه لو حركتم الكاميرا بسرعة ثابتة في خط مستقيم، ستستطيعون فعلاً أن تصنعوا شيئاً رائعاً. |
Tedavi grubumuzda, başlangıçta enjekte edilen kanser hücrelerinin %75' den fazlasının yaklaşık %25' ne kıyasla öldüğünü veya ölüyor olduğunu bulduk. | TED | وجدنا أنه في المجموعة المعالجة أكثر من 75% من الخلايا السرطانية التي حقناها كانت ميتةً أو تحتضر مقارنة فقط بـ 25%. |